Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
İSTANBUL– Zamanı geçtikten sonra kılınan farz namazlar ile ilgili hadisler, namazın vaktinde kılınmasının önemine dikkat çekiyor. Namaz vakitlerine riayet etmeyenlerin, bunun sonucunda karşılaşacakları kötü akıbetin hatırlatıldığı rivayetler, Müslümanların zamanında ve vaktine uygun olarak namaz kılmalarını teşvik ediyor.
BİRİNCİ HADİS: “İbn Mes’ud radıyallahu anh anlatıyor: “Ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte namaz kılarken bir adam içeri girdi. İki rek’at namaz kıldı. Sonra bir adam daha içeri girdi. O da iki rek’at namaz kıldı. Ben bunları gördüm, fakat hiçbir şey demedim. Sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem selam verdi ve dedi ki: ‘Namaz, belirli bir vakti vardır.'” (Buhârî, Salât: 8, 10)
İKİNCİ HADİS: “İbn Abbas radıyallahu anhümâ anlatıyor: ‘Bir gün Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte öğle namazını kıldık. Sonra bize: ‘Namazdan sonra güneşin tam ortada olduğu vakti bekleyin. Çünkü güneşin doğup batması, Şeytan’ın iki boynuzu arasında namaz kılan için en nefret edilen vakittir.’ buyurdu.” (İbn Mâce, Salât: 172)
ÜÇÜNCÜ HADİS: “İbn Abbas radıyallahu anhümâ anlatıyor: ‘Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, namaz vaktini girince kılmayı emretmiştir.'” (Müslim, Salât: 123)
DÖRDÜNCÜ HADİS: “Abdullah b. Amr radıyallahu anhümâ anlatıyor: ‘Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: ‘Namaz vakti girdiği zaman Allah Teâlâ o namazın vaktini çıkarana kadar o namazı kılacak olan bir kimseyi daha önce helâk olmaktan korur.'” (Ahmed b. Hanbel, V: 126)
BEŞİNCİ HADİS: “Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: ‘Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir gün bize hitap ederek şöyle buyurdu: ‘Namaza yetişmeye çalışın. Kim namaza yetişirse, o namazı kılmıştır. Kim de namaza yetişemezse, o namazdan kendisine ne takdir edilmişse onu almıştır.'” (Tirmizî, Salât: 54)
ALTINCI HADİS: “Abdurrahman b. Avf radıyallahu anh anlatıyor: ‘Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem mescidde hutbe okurken biri içeri girdi. Hz. Peygamber ona: ‘Namaz kıldın mı?’ diye sordu. Adam: ‘Hayır!’ dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona iki rek’at namaz kılmasını emretti.'” (Buhârî, İsti’zan: 48; Müslim, Salât: 154)
YEDİNCİ HADİS: “Cabir b. Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: ‘Ben ve Ebu Eyyûb el-Ensârî bir gün Medine’de bir köye geldik. Orada bir adamın: ‘Hadi ey Allah’ın kulları! Güneş doğmadan biraz önce iki rek’at kılacağız!’ diye bağırdığını duyduk. Biz de iki rek’at namaz kıldık.'” (Müslim, Salât: 124)
SEKİZİNCİ HADİS: “Osman b. Affan radıyallahu anh anlatıyor: ‘Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte iken öğle vaktinin çıkıp akşam vakti girmesini bekledik.'” (Müslim, Salât: 127)
DEĞERLENDİRME:
Yukarıdaki hadislerde geçen ifadeler, Müslümanların dinin temel ibadetlerinden biri olan namazı, vakti girmeden önce veya vaktinde kılmalarının önemini açık bir şekilde ortaya koyuyor. Namaz vakti girmeden önce veya vaktinde kılmanın Allah katında kıymetli olduğu mesajını veren hadisler, Müslümanların bu hususta dikkatli olmalarını teşvik ediyor.
Bu hadisler doğrultusunda anlaşılan odur ki; farz ibadetlerden biri olan namazı, vaktinden sonra değil vaktinde veya vaktinden önce kılmak büyük önem arz ediyor.
Sadece farz değil diğer namazlarda da benzer hassasiyetin gösterilmesi gerektiği anlaşılmakta. İbadetlerin vakti girmeden veya vaktinde yapılması Allah’ın rızasını kazanmanın yanı sıra dünyada da daha huzurlu bir yaşam sürmenin anahtarı olacaktır.