Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Ölümü İstemek ve Dua Etmek: İslami Perspektif
Yaşamak bir nimet, doğal olarak pek çok insan yaşamaktan mutludur. Ancak yaşamın zorlukları, sıkıntıları ve getirdiği belalar bazen kişiyi karamsar hale getirebilir. Böyle anlarda bazı insanlar ölümü temenni etme düşüncesine kapılabilir. İslam, hayatın kıymetini bilmek ve her türlü zorluğa sabretmek üzerine kuruludur. Bu nedenle, ölümü istemek, İslam inancına göre, doğru bir tutum değildir.
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurmuştur: ‘Sizden hiç kimse, başına gelen bir musibet sebebiyle ölümü temenni etmesin…’ (Buhari, Merdâ 19; Müslim, Zikir 10). Bu hadis, Müslümanların kesinlikle yaşama isteğinin öne çıkarılması gerektiğini açık bir şekilde ifade etmektedir. Yaşamak, bir mümin için sadece bu dünyada değil, ahiret için de fırsatlar sunar. Yaşam, sabır ve iyilik yapabilme olanağıdır.
Dinimiz, teşvik ederken yaşamın değerine bir vurgu yaparken, sıkıntılar karşısında sabretme çağrısında bulunur. Çünkü Allah, zor zamanlarda sabredenleri mükafatlandıracağını vaad etmiştir. Bu nedenle, ölümü temenni etmek, bir anlamda Allah’ın takdirine karşı gelmek demektir. İslam, kullarının sabrederek imtihanlarını geçmelerini, bu süreçte Allah’a yönelmelerini ve dua etmelerini istemektedir.
Ölüm İstemek İle İlgili Hadisler
Ölüm temennisi, sadece bireyin kendi ruhsal durumu ile ilgilidir. Sabır gösteremeyen ve sıkıntılara karşı zayıf düşen bir kişi, belirsizlik içinde ölüm dileme yoluna gidebilir. Ancak, bu gibi durumlarda bile İslam’a göre doğru olan, Allah’a yönelmek ve ‘Allah’ım, eğer benim için hayat hayırlıysa beni yaşat, eğer ölüm hayırlıysa canımı al’ şeklinde dua etmektir (Müslim, Zikir 10). Bu dua, Allah’a teslimiyetle beraber, kişi için en hayırlı olanı istemek anlamına gelir.
Hz. Ömer (ra) gibi bazı İslam büyükleri, zor zamanlarında Allah’a sığınarak, hayırlı bir yaşam için dua etmişlerdir. Onların duaları, Allah’a kavuşma arzusunu içerirken, dünyevi sıkıntılardan uzak durmayı gösterir. Örneğin, Hz. Ömer, yaşının ilerlemesi ve bilemediği sıkıntılardan yana Allah’a dua ederek, eğer kendisi hayırlı bir iş yapamayacaksa Allah’ın onu yanına almasını istemiştir.
Bu hadislerden anladığımız üzere, eğer kişi dinde fitneye uğrayacağını hissediyorsa ya da büyük zorluklar içerisinde yaşamak zorunda kalıyorsa, ölümü istemekte bir sakınca bulunmamaktadır. Çünkü burada asıl mesele, bir vakit gelince ahirete daha iyi hazırlanabilmek adına ruhun huzura ermesi için Allah’a yönelmektedir.
Müslümanın Ölüm Dilemesi
Ölüm temennisinin bazı durumlarda makul olduğu söylenebilir; ancak bu her zaman için geçerli değildir. İslam, özellikle karşılaşılan zor durumlarda durumu kabul etme ve sabretme çağrısında bulunmaktadır. Bunun en önemli nedeni, Allah’ın takdirine rıza göstermek ve her durumda kendisini kulelana Yüce Allah’a bırakmaktır.
Birçok Hadis-i Şerif, ölüm temennisinin yasaklandığını belirtirken, bunun insanlar üzerindeki etkilerini ve kurban edebilecekleri hayrı göz önünde bulundurarak bu tutamın atılması gerektiğini vurgular. İslami anlayışa göre, kişinin yaşamda ne kadar uzun olursa olsun, yaptığı amellerin kalitesi ve Allah’ın rızasına ulaşma çabası ön plandadır.
Ölüm, her mümin için bir son; fakat bir başlangıçtır. Müslümanlar, bu dünyada yapacakları amellerle bir sonraki hayatlarını güzel amaçlarla donatmak durumundadırlar. Bu bağlamda, ölümü istemek, İslami anlayışla bağdaşmadığı gibi bir kişinin yaşamda gerçekleştirmek istediği pek çok hayır ve güzellikten mahrum kalmasına sebep olur.
Sonuç Olarak
Ölümü istemek, bir hastalık ya da sıkıntı dolayısıyla geçici bir şevk ile yapılan bir temenni olabilir. Ancak bunun İslami düşünce çerçevesinde yeri yoktur. Allah’a dua ederken, her zaman daha hayırlı olanı istemek ve sabretmek en doğru yaklaşımdır. Yine de, Allah’a dua ederken hangi durumda olursanız olun, O’na olan teslimiyetinizi ve güveninizi her an hissettirmek gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki, Allah’ın iradesi her şeyin üzerindedir. Yaşam ve ölüm, O’nun takdiri ile meydana gelir ve ne zaman geleceği yalnızca O’nun bileceği bir şeydir. Mümin, bu gerçeği bilerek yaşamaya devam etmeli ve bu süreçte hayırlı amellerle yaşayarak ilahi takdir ile direniş göstermelidir. Ölüm değil, yaşamak ve yaşarken hayır işlemek esas olmalıdır.