Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Bakara Suresi ve Anlamı
Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olan Bakara Sûresi, birçok önemli konuyu ve hükmü içermektedir. Medine’de inen bu sûre, Müslüman toplumu eğitmek, onlara dini öğretileri aktarmak ve sosyal hayatı düzenlemek amacıyla indirilmiştir. Bakara Sûresi 267. ayeti, infak konusunda son derece önemli bir kılavuz sunmaktadır. Bu ayette, müminlerin harcamalarında dikkat etmeleri gereken noktalar vurgulanmaktadır.
Bakara 267. Ayet Tefsiri
“Ey iman edenler! Çalışıp ürettiğiniz malların ve sizin için yerden çıkardığımız ürünlerin iyi, temiz ve helâl olanından Allah yolunda harcayın. Size verildiğinde gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü şeyleri, iyilik yapacağım diye başkasına vermeye kalkışmayın. Şunu bilin ki, Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur; O her türlü övgüye lâyıktır.”
Bu ayette, müminlere yönelik açık ve net bir mesaj vardır. İnfak edeceğiniz mal, kendi kazandığınız en güzel ve temiz şeylerden olmalıdır. Allah, kıyamet gününde infak ettiğimiz her şeyi çok iyi bilecektir. Bu nedenle, kimseye zarar vermemek ve kötü şeyleri başkalarına vermekten kaçınmak, bu ayetin özünü oluşturur. Müslümanların infak ettikleri şeylerin kalitesi, Allah’a olan samimiyetlerini de göstermektedir.
İnfakın Önemi
İnfak, yani harcama ve paylaşma, İslam dininde çok mühim bir yer tutmaktadır. Çünkü her bir mümin, sahip olduğu şeylerin aslında kendisine ait olmadığını, hepsinin Allah’tan bir emanet olduğunu kabul etmelidir. Dolayısıyla, verdiğimiz zaman iyilikte bulunmayı istiyor isek, bu iyiliği temizlik ve güzellikle yapmalıyız. Önce kalbimizi ve düşüncelerimizi temiz tutmalıyız ki, yaptığımız ibadetler ve infaklar kabul olsun.
Müslüman, infak ederken yalnızca zor durumda kalanlara dokunmakla kalmamalı, aynı zamanda toplumun genel ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmalıdır. Burada Allah, müminlere ‘kötü şeyler vermeyin’ demektedir. Yani, eğer kendimizi bunun için ayırmaya karar verdiysek, o zaman temiz, helal, güzel ve kullanışlı ürünler vermeliyiz. Çünkü insanın neyi vereceği, onun cömertliği konusunda önemli bir göstergedir.
Allah’a İhtiyacımız Yok
Bu ayetin sonunda geçen