Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Dünya Hayatının Gerçekliği
Dünya hayatı, Kur’an-ı Kerim’de sıkça belirtildiği gibi, çoğu zaman bir oyun ve eğlence olarak tanımlanmaktadır. En’âm Suresi’nde buyurulmaktadır: ‘Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka değildir. Âhiret yurdu ise Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Bu durumu anlamamış mısınız?’ (En’âm, 32). Bu ayet, bize dünyadaki geçici şeylerin ardındaki derinliği ve ebedî hayatın önemini hatırlatır. Hayatın anlamını sürekli arayış içinde olmalıyız, zira buradaki her şey geçicidir. İnsanoğlu, geçici hazlar peşinde koşmak yerine kalıcı olanı, yani ebedî hayatı hedef almalıdır.
Özellikle modern dünyada, insanların çoğu zaman maddi kaygılar ve günlük yaşamın koşuşturması içinde kaybolduğunu görmekteyiz. Aylık gelir, iş, sosyal statü gibi faktörler, hayatı anlamlandıran unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Ancak bu gibi şeylerin, aslında ebedi hayat karşısında birer yanılgı olduğunun farkında olmalıyız. Mesela, Ankebût Suresi’nde, ‘İyi bilin ki, şu dünya hayatı boş bir oyalanma ve oyundan başka bir şey değildir’ (Ankebût, 64) denildiğinde, bu gerçeğin ne kadar derin ve evrensel olduğunu görmekteyiz. Dünyanın sunmuş olduğu eğlenceler ve zevkler, insanı yanıltmamakta, ona gerçek hayatın ne olduğunu unutturabilmektedir.
Dünya Hayatının Eğlence Olmasının Anlamı
Dünya hayatının bir oyun ve eğlence olarak tanımlanması, hayatın içindeki geçici hazların arkasındaki aldatıcı doğasını açığa çıkartır. Muhammed Suresi’nde belirtildiği gibi: ‘Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir…’ (Muhammed, 36). Bu ifadelerle bizlere hatırlatmak istenen, burada elde edilen her şeyin geçici olduğudur. Göz ardı ettiğimiz Kâinat’ın sahibi ve yaratıcısına yönelmek, onunla olan bağımızı güçlendirmek, ebedi olanı kazanabilmek için hazırlıklı olmamız gerekmektedir.
Hadid Suresi’nde de ‘İyi bilin ki dünya hayatı ancak bir oyundan ve eğlenceden ibarettir’ (Hadid, 20) denilmektedir. Bu ayet, dünya hayatında geçirdiğimiz zamanın çoğunu daha önemli olan manevi değerlere ayırmamız gerektiğini vurgular. Bütün bunlar, insanı hem eğlenceden hem de aldatıcı hüzünden korumak için Allah’ın rahmetine yönelmelerini teşvik eder.
Düşünce ve Eylem Uyumu
Öncelikli olarak, dünya hayatının bir oyun olduğu düşüncesini benimsediğimizde, bu dönüşüm hayatımızın her alanında gerçekleşmelidir. İş hayatımızda, sosyal ilişkilerimizde ve ibadetlerimizde bu gerçekliği aklımızda tutmak, bize büyük bir güç sağlayacaktır. Çünkü aslında gerçek yaşam, Allah’a giden yolda atılan adımlarda saklıdır. Dünya hayatındaki her anın kıymeti, nasıl değerlendirdiğimizle doğrudan ilişkilidir.
İnsan, dünya hayatının amaçları arasında kalmamalı, ruhunun ve kalbinin gerçek ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmalıdır. Zira gerçek değerler, Allah katındaki mükafatlardır. Dolayısıyla, ‘Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir’ ayetlerinin ardında yatan gerçek, her anımızı ibadetle değerlendirmek; hüzün ve sevinçte, her durumda Allah’a yönelmektir. Zira gerçek hayat, yaptığımız her şeyde Allah’ın rızasına ulaşmayı hedeflemekle başlamaktadır.
Manevi Huzur ve Sabır
Dünya hayatının geçiciliği bilinci, insana huzur aşılar. Bu bilincin getirdiği sabır ve tahammül, kişinin manevi yolculuğunda ona yardımcı olur. Hadid Suresi’nde ifade edilen bu durumu, hemşerilerime, gençlerimize ve ailelerimize sürekli hatırlatmalıyız. Çünkü modern hayatın getirdikleri, birçok insanı ruhsal bir boşluğa sürüklemekte; bu nedenle manevi rehberliğe olan ihtiyaç artmaktadır.
Bu noktada, manevi huzurun yolu şükretmekten, sabretmekten ve daim suretle dua etmekten geçmektedir. Dünyaya bakış açımızı değiştirdiğimizde, oyun ve eğlence dolu bir yaşam yerine, Allah’a yönelen ve ona kul olma bilinciyle dolu bir yaşam tarzını benimsemiş olacağız. çünkü dünya hayatının gerçek manası, içindeki imtihanlarla dolu bir seferdir. Bunu bilmek, hangi durumda olursak olalım bizlere güç verecektir.
Sonuç ve Temas
İnsan, dünya hayatının geçici oyunu içinde kaybolmamak adına, bir suret-i haktan bir gerçek arayışı içerisinde olmalıdır. İki farklı hayatı, geçici olan ve ebedi olan arasında tercih yapmalıyız. Unutulmamalıdır ki, gerçek zenginlik, Allah’a olan bağlılıkta ve onun rızasını kazanmak için çıkılan yolda bulunur. Oyun ve eğlenceden ibaret olan bu hayat, ebedi gerçekleri unutmamak için bir vesiledir.
Her birimiz, hayatın geçiciliğinin farkında olarak manevi yolculuğumuzu daha anlamlı bir hale getiririz. Ahlaklı bir yaşam, ibadetlerimizle, dualarımızla şekillenir. Bu nedenle, hem kendimize hem de çevremize, ölümün ve ahiretin gerçekliğini unutturmamak için bu bilinci yaymalıyız. Kur’an-ı Kerim’deki bu ayetlerin mesajını günlük yaşamımıza aktardığımızda, hayatımız hem kalbimizde hem de zihnimizde huzur bulacaktır.