Faiz Yiyenlerin Durumu ve Kur’an’daki Ayetler

Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.

Faiz Nedir ve İslam Açısından Önemi

Faiz, kelime anlamı olarak artış, fazlalık demektir. İslam dininde ise faiz, belirli bir malın veya paranın kullanımı üzerinden alınan bedel olarak tanımlanır ve kesin bir şekilde haram kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de faiz, ekonomide adaletin sağlanması, toplumsal huzurun tesis edilmesi ve bireylerin boğulmadan yaşamalarını temin etmek amacıyla yasaklanmıştır. Bu yasağın temelinde, insanların birbirine olan güvenini zedelerken sosyal adaletsizliği artırma riski bulunmaktadır.

Kur’an’da, faiz yemek, yani faizle kazanç sağlama eylemi, bir tür zulüm olarak tanımlanmıştır. Çünkü faize dayalı sistemler, genellikle borçlu olan kişinin zor durumda kalmasına ve bu durumdan istifade edenlerin ise daha da zenginleşmesine neden olur. Bu noktada, İslam’ın getirdiği etik değerlerin hayata geçirilmesi, adaletin sağlanması açısından son derece önemlidir.

Faiz, toplumda birikimlerin tekelleşmesine, zengin ile fakir arasındaki uçurumun artmasına ve toplumsal huzurun bozulmasına yol açabilir. Bu nedenle İslam, kredi sistemleri gibi mali işlemlerde karşılıklı yardımlaşmaya ve paylaşmaya dayanan bir yol önerir.

Kur’an’daki Faiz ile İlgili Ayetler

Kur’an-ı Kerim’de faizle ilgili birçok ayet bulunmaktadır. Bu ayetler, faizin haram oluşunu ve faiz yiyenlerin başına gelecek kötü akıbeti açık bir dille ifade etmektedir. İşte Bakara Suresi’nden bazı önemli ayetler:

1. Bakara Suresi, 275. Ayet

Bu ayette Allah, faiz yiyenleri, şeytan tarafından çarpılmış gibi kalkmalarıyla tanımlar. “Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar.” Bu durum, faizin ne kadar kötü bir eylem olduğuna işaret eder. Ayrıca alışverişin helal olduğu, faizin ise kesin olarak haram kılındığı ifade edilmektedir.

2. Bakara Suresi, 276. Ayet

“Allah, faizi yok eder de, sadakaları artırır.” Bu ayet, faizle kazanılan malın Allah katında hiçbir değerinin olmadığını, bunun aksine infak edilen sadakaların kat kat artırılacağını belirtmektedir. Bu da, sosyal yardımlaşmanın önemini vurgular.

3. Bakara Suresi, 278. Ayet

Bu ayette, müminlere hitap edilerek, faizden uzak durmaları gerektiği belirtilmiştir. “Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve eğer inanmışsanız, faizden artakalanı bırakın.” Burada, hem bir tehdit hem de ikaz vardır. Müminlerin, Allah’a karşı gelme riskine girmemeleri gerektiği vurgulanmaktadır.

Faiz Yiyenlerin Akıbeti

Kur’an’da faiz yiyenlerin karşılaşacağı kötü sonuçlar, birçok ayette ifade edilen bir uyarıdır. Bakara Suresi’ne göre, faizle kazanç sağlamak, bir tür savaşa girmekle eşdeğerdir:

1. Bakara Suresi, 279. Ayet

“Şayet böyle yapmazsanız, Allah’a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı bilin.” Bu ayet, faize dönmeyi açıkça bir isyan olarak kabul eder ve böyle bir eylemin toplumsal huzuru bozacağını belirtir. Faiz yiyenler, sadece kendilerini değil, toplumlarının düzenini de zora sokarlar.

2. Al-i İmran Suresi, 130. Ayet

Bu ayette de faiz sonucunda oluşan artış vurgulanmıştır. “Ey iman edenler, faizi kat kat artırılmış olarak yemeyin…” İslam’da rızık ve kazanç anlayışında faize yer yoktur. Bunun yerine, karşılıklı yardımlaşma ve infak esas alınmalıdır.

Faizin Sosyal ve Ekonomik Etkileri

Faiz, sadece dini bir mesele değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir sorundur. Faiz oranlarının yüksek olduğu bir toplumda, insanları borçlandırma eğilimi artar. Bu da toplumda derin sosyal yaralara yol açar:

– Borçlu bireyler, her geçen gün artan faiz yüküyle başa çıkmakta zorlanır, bu da ruhsal sağlığı olumsuz etkiler.

– Zenginler daha zenginleşirken, yoksul bireylerin hayatları daha da zora girer. Bu adaletsizlik, toplumsal çatışmalara yol açabilir.

– Faiz sistemi, ekonomik dengesizliğe neden olarak ticaretin ve sanayinin olumsuz yönde etkilenmesine yol açabilir. Girişimciler, yüksek faiz maliyetleri nedeniyle yatırım yapma konusunda tereddüt edebilirler.

Manevi ve Etik Yaklaşım

İslam’da faiz, manevi açıdan ruhsal huzuru da tehdit eden bir kavramdır. Zira, bir kişinin başkalarının zayıf anlarından faydalanarak kazanç sağlaması, kesin olarak ahlaki bir çöküntü olarak değerlendirilir. Bu kapsamda:

1. **İnsani Değerler:** Ahlaki değerlerin yanında insan sevgisi ve yardımlaşma ön plandadır. Faiz, bu değerlere aykırı bir şekilde bireylerin birikimlerini sömürebilir.

2. **Manevi Huzur:** İslami öğretiler, insanları manevi huzur sağlamaya yönlendirirken, faiz yiyenler ruhsal bir çöküş yaşarlar. Bu durum, psikolojik açıdan da sağlıksız bir ortam yaratır.

3. **Toplumsal Sorumluluk:** İslam, bireylerin birbirine karşı sorumluluklarını, yardımlaşma ve paylaşmayı teşvik eder. Faiz, bu dayanışmayı zedeler.

Sonuç

Faiz, Kur’an-ı Kerim’de açıkça haram kılınmış, sosyal adaleti zedeleyen ve toplumu olumsuz etkileyen bir uygulamadır. İslam, bireylerin birbirine yardım etmesi ve adaletin sağlanması yönünde bir sistem önerirken, haksız kazanç sağlama yolunu kapatmaktadır. Dualarımızda, hepimiz için doğru yolda ilerlemeyi ve Allah’ın rızasını kazanmayı niyaz edelim. Unutulmamalıdır ki, gerçek kazanç, O’na yakınlaşmak ve bireylerin birbirlerine olan manevi sorumluluklarını yerine getirmekle elde edilir.

Scroll to Top