Furkan Suresinin Türkçe Okunuşu ve Anlamı

Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.

KAYDETMEK İÇİN TIKLA

Furkan Suresi Hakkında Kısa Bilgi

Furkan Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 25. suresi olup, Mekke’de indirilmiştir. Toplamda 77 ayetten oluşan bu sure, adını ilk ayetinde geçen “el-Furkan” kelimesinden alır. “Furkan” kelimesi, hakkı bâtıldan ayıran anlamına gelir ve bu sure, inanmayı ve teslimiyeti teşvik eden önemli öğretiler içerir.

Bu sure, mazlumların ve müminlerin dayanışmasını, Allah’ın varlığını ve birliğini, aynı zamanda ahiretin gerçekliğini vurgular. İçeriğinde hem keşif hem de ikaz unsurları barındırarak, inananlara bir rehber niteliğindedir. Kur’an-ı Kerim’in önemli bir parçası olan Furkan Suresi, okuyucularına manevi bir yolculuk sunmaktadır.

suredeki her ayet, derin bir anlam taşır ve modern yaşamda karşılaşan zorluklarla başa çıkmak için birer pusula görevi görür.

Furkan Suresinin Türkçe Okunuşu

Furkan Suresinin Türkçe okunuşu aşağıdaki gibidir:

1. Tebârakellezî nezzelel furkâne alâ abdihî li yekûne lil âlemîne nezîrâ.

2. Ellezî lehu mulkus semâvâti vel ardı ve lem yettehız veleden ve lem yekûn lehu şerîkun fîl mulki ve halaka kulle şey’in fe kadderahu takdîrâ.

3. Vettehazû min dûnihî âliheten lâ yahlukûne şey’en ve hum yuhlekûne ve lâ yemlikûne li enfusihim darran ve lâ nef’an ve lâ yemlikûne mevten ve lâ hayâten ve lâ nuşûrâ.

4. Ve kâlellezîne keferû in hâzâ illâ ifkunifterâhu ve eânehu aleyhi kavmun âharûn, fe kad câû zulmen ve zûrâ.

5. Ve kâlû esâtîrul evvelînektetebehâ fe hiye tumlâ aleyhi bukraten ve asîlâ.

6. Kul enzelehullezî ya’lemus sırre fîs semâvâti vel ard, innehu kâne gafûran rahîmâ.

7. Ve kâlû mâli hâzâr resûli ye’kulit taâme ve yemşî fîl esvâk, lev lâ unzile ileyhi melekun fe yekûne meahu nezîrâ.

8. Ev yulkâ ileyhi kenzun ev tekûnu lehu cennetun ye’kulu minhâ, ve kâlez zâlimûne in tettebiûne illâ raculen meshûrâ.

9. Unzur keyfe darabû lekel emsâle fe dallû fe lâ yestetîûne sebîlâ.

10. Tebârakellezî in şâe ceale leke hayran min zâlike cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru ve yec’al leke kusûrâ.

11. Bel kezzebû bis sâati ve a’tednâ li men kezzebe bis sâati saîrâ.

12. İzâ raethum min mekânin baîdin semiû lehâ tegayyuzan ve zefîrâ.

13. Ve izâ ulkû minhâ mekânen dayyıkan mukarranîne deav hunâlike subûrâ.

14. Lâ ted’ûl yevme subûran vâhıden ved’û subûran kesîrâ.

15. Kul e zâlike hayrun em cennetul huldilletî vuidel muttakûn, kânet lehum cezâen ve masîrâ.

16. Lehum fîhâ mâ yeşâûne hâlidîn, kâne alâ rabbike va’den mes’ûlâ.

17. Ve yevme yahşuruhum ve mâ ya’budûne min dûnillâhi fe yekûlu e entum adleltum ibâdî hâulâi em hum dallûs sebîl.

18. Kâlû subhâneke mâ kâne yenbegî lenâ en nettehıze min dûnike min evliyâe ve lâkin metta’tehum ve âbâehum hattâ nesûz zikre, ve kânû kavmen bûra.

19. Fe kad kezzebûkum bimâ tekûlûne fe mâ testetîûne sarfan ve lâ nasrâ, ve men yazlım minkum nuzıkhu azâben kebîrâ.

20. Ve mâ erselnâ kableke minel murselîne illâ innehum le ye’kulûnet taâme ve yemşûne fîl esvâkı ve cealnâ ba’dakum li ba’dın fitneten, e tasbirûn, ve kâne rabbuke basîr.

21. Ve kâlellezîne lâ yercûne likâenâ lev lâ unzile aleynâl melâiketu ev nerâ rabbenâ, lekad istekberû fî enfusihim ve atev utuvven kebîr.

22. Yevme yeravnel melâikete lâ buşrâ yevme izin lil mucrimîne ve yekûlûne hicran mahcûr.

23. Ve kadimnâ ilâ mâ amilû min amelin fe cealnâhu hebâen mensûr.

24. Ashâbul cenneti yevme izin hayrun mustekarran ve ahsenu makîl.

25. Ve yevme teşakkakus semâu bil gamâmi ve nuzzilel melâiketu tenzîlen.

26. El mulku yevme izinil hakku lir rahmân, ve kâne yevmen alâl kâfirîne asîr.

27. Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli sebîl.

28. Yâ veyletâ leytenî lem ettehız fulânen halîl.

29. Lekad edallenî aniz zikri ba’de iz câenî, ve kâneş şeytânu lil insâni hazûl.

30. Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmîttehazû hâzâl kur’âne mehcûr.

31. Ve kezâlike cealnâ li kulli nebiyyin aduvven minel mucrimîn, ve kefâ bi rabbike hâdiyen ve nasîr.

32. Ve kâlellezîne keferû lev lâ nuzzile aleyhil kur’ânu, cumleten vâhideten, kezâlike li nusebbite bihî fuâdeke ve rattelnâhu tertîl.

33. Ve lâ ye’tûneke bi meselin illâ ci’nâke bil hakkı ve ahsene tefsir.

34. Ellezîne yuhşerûne alâ vucûhihim ilâ cehenneme ulâike şerrun mekânen ve edallu sebîl.

35. Ve lekad âteynâ mûsâl kitâbe ve cealnâ meahû ehâhu hârûne vezîr.

36. Fe kulnâzhebâ ilâl kavmillezîne kezzebû bi âyâtinâ, fe demmernâhum tedmîr.

37. Ve kavme nûhın lemmâ kezzebûr rusule agraknâhum ve cealnâhum lin nâsi âyeten, ve a’tednâ liz zâlimîne azâben elîm.

38. Ve âden ve semûdâ ve ashâber ressi ve kurûnen beyne zâlike kesîren.

39. Ve kullen darabnâ lehul emsâle ve kullen tebbernâ tetbîr.

40. Ve lekad etev alâl karyetilletî umtırat mataras sev’ı, e fe lem yekûnû yeravnehâ, bel kânû lâ yercûne nuşûr.

41. Ve izâ raevke in yettehızûneke illâ huzuvâ, e hâzâllezî beasallâhu resûlâ.

42. İn kâde le yudıllunâ an âlihetinâ lev lâ en sabernâ aleyhâ, ve sevfe ya’lemûne hîne yeravnel azâbe men edallu sebîl.

43. E raeyte menittehaze ilâhehu hevâhu, e fe ente tekûnu aleyhi vekîl.

44. Em tahsebu enne ekserahum yesmeûne ev ya’kılûn, in hum illâ kel en’âmi bel hum edallu sebîl.

45. E lem tera ilâ rabbike keyfe meddez zill, ve lev şâe le cealehu sâkinâ, summe cealnâş şemse aleyhi delîl.

46. Summe kabadnâhu ileynâ kabdan yesîr.

47. Ve huvellezî ceale lekumul leyle libâsen ven nevme subâten ve cealen nehâre nuşur.

48. Ve huvellezî erseler riyâha buşran beyne yedey rahmetihî, ve enzelnâ mines semâi mâen tahûr.

49. Li nuhyiye bihî beldeten meyten ve nuskıyehu mimmâ halaknâ en’âmen ve enâsiyye kesîrâ.

50. Ve lekad sarrafnâhu beynehum li yezzekkerû fe ebâ ekserun nâsi illâ kufûr.

51. Ve lev şi’nâ le beasnâ fî kulli karyetin nezîr.

52. Fe lâ tutııl kâfirîne ve câhidhum bihî cihâden kebîr.

53. Ve huvellezî meracel bahreyni hâzâ azbun furâtun ve hâzâ milhun ucâc, ve ceale beynehumâ, berzehan ve hıcran mahcûr.

54. Ve huvellezî halaka minel mâi beşeren fe cealehû neseben ve sıhrâ, ve kâne rabbuke kadîr.

55. Ve ya’budûne min dûnillâhi mâ lâ yenfeuhum ve lâ yadurruhum, ve kânel kâfiru alâ rabbihî zahîr.

56. Ve mâ erselnâke illâ mubeşşiran ve nezîr.

57. Kul mâ es’elukum aleyhi min ecrin illâ men şâe en yettehıze ilâ rabbihî sebîl.

58. Ve tevekkel alâl hayyillezî lâ yemûtu ve sebbih bi hamdihî, ve kefâ bihî bi zunûbi ibâdihî habîr.

59. Ellezî halakas semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin summestevâ alâl arşir rahmânu fes’el bihî habîr.

60. Ve izâ kîle lehumuscudû lir rahmâni kâlû ve mâr rahmânu e nescudu li mâ te’murunâ ve zâdehum nufûr.

Bütün bu ayetlerin Türkçe okunuşu, her birinin anlamını kavrayarak lisanede de olsa Allah ile olan kul üzerindeki etkisini hissedebileceğimiz önemli bir kaynak teşkil eder. Dulacak, ibadet sırasında, bu ayetleri okumak, Maneviyatımızı artırıp ruhumuzu besleyecektir.

Furkan Suresinin Anlamı ve Temaları

Furkan Suresi, Kur’an-ı Kerim’deki birçok tema ve konsepti barındıran önemli bir sure olarak öne çıkar. Bu surede Allah’ın birliği, insanın Rab’ine olan sadakati ve ibadetinin önemi vurgulanmaktadır. Ayetlerde kâfirlerin ve müminlerin karşılaştırılması, ahiretteki sonuçları ele alarak insanların dünya hayatındaki seçimlerinin ne denli önemli olduğunu gözler önüne serer.

Bu surede sık sık yapılan vurgulardan biri de, insanların akıllarını kullanmaları ve doğruyu yanlıştan ayırt etmeleridir. Bu bağlamda, Furkan Suresi, okuyucuların hakikatle yüzleşmelerine ve inançlarını sorgulamalarına vesile olur. Özellikle günümüz dünyasında karşılaşılan meydan okumaların arasında, bu ayetlerin kazandırdığı ilim ve bilgelik, insanları içsel huzura ve manevi büyümeye yöneltmektedir.

Ayrıca, Furkan Suresi, ahlaki değerlerin ve toplumsal ilişkilerin önemine dair dersler de vermektedir. Özellikle pek çok ayette, adaletin, merhametin ve topluma hizmet etmenin gerekliliği sıklıkla vurgulanmaktadır. Bu hususlar, bireylerin ve toplumların daha sağlıklı bir yaşam sürmeleri için elzem öneme sahiptir. Doğru olanı bilmekle yetinmeyip, bu doğruları hayata geçirebilmek, inananlar için temel bir sorumluluktur.

Manevi Rehberlik ve Dua

Furkan Suresinin içeriğinden, insanların sadece maddi sorumluluklarını yerine getirmekle kalmaması gerektiği dersi alınabilir. Maneviyatımızı güçlendirmeye, dualarımızla, ibadetlerimizle Allah’a yaklaşmaya özen göstermeliyiz. Dualarımız, kalbimizin sesini duyurmanın yanı sıra, ruhsal huzurumuzu da sağlayan bir araçtır. Dua etmek, sadece bir istek ya da ihtiyaç dilemekle kalmaz; aynı zamanda ruhumuzu arındırmanın ve Allah’a en samimi biçimde açılmanın yollarından biridir.

Bu nedenle, Furkan Suresi gibi önemli bir surenin her ayetine dikkat ederek anlamlarını içselleştirip, günlük hayatımıza yansıtmalıyız. Manevi yolculuğumuzda, bu sureyi bir rehber olarak alarak, hatalarımızdan ders çıkararak ve sürekli olarak Allah’a yönelerek ilerlemeliyiz. İbadetlerimizde ve dualarımızda samimiyetimizi koruyarak, kalbimizde derin bir huzur bulabiliriz.

Sonuç olarak, Furkan Suresi, Müslümanlar için sadece bir okuma metni değil, aynı zamanda bir yaşam rehberidir. Her bir ayeti üzerinde düşünülen, derin bir anlam taşıyan bu sure, hem bireysel hem de toplumsal hayatımızda iz bırakacak dersler içermektedir. Bu sureyi anlamak, idrak etmek ve yaşamak, inananların manevi yolculuklarındaki en önemli unsurlardan biridir.

Scroll to Top