Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Hz. Nuh Kimdir?
Hz. Nuh (A.S), insanlığın ikinci babası olarak kabul edilen ve özellikle Tufan olayında ön plana çıkan önemli bir peygamberdir. M.Ö 2705 tarihinde Mezopotamya topraklarında dünyaya gelmiştir. 950 yıl boyunca yaşamış ve bu sürede insanlara Allah’ın birliğini ve kendisine ibadet etmeleri gerektiğini tebliğ etmiştir. Hz. Nuh’un hayat hikâyesi, Kur’an-ı Kerim’de toplamda 43 ayette açıklanmaktadır. Nuh suresi, onun adıyla anılan özel bir sure olarak da dikkat çekmektedir.
Hz. Nuh’un mesleği çocukluğunda çobanlık ve ticaretle ilgilenmeyi içeriyordu. Zamanla, denizciler için denizcilerin piri olarak anılmaya başlanmış ve bu alanda önemli bir yere sahip olmuştur. O dönemin insanlarına tek Tanrı’ya inanmayı, putlardan uzak durmayı ve doğru yoldan sapmamalarını anlatmaya çalışmıştır.
Hz. Nuh’un ailesinde, peygamberlik yolunda kendisine en fazla destek olanlar arasında dört çocuğu bulunmaktadır: Sam, Ham, Cedkan ve Canaan. Fakat, acı bir gerçektir ki, bu çocuklardan biri olan Canaan, babasının tebliğine inanmamıştır. Hz. Nuh’un yaşadığı dönemde insanlar Allah’ın dininden uzaklaşmış, putlara tapmaya başlamıştır. Bu noktada Hz. Nuh’un görevi, putlara tapan bu kavmi tekrar Allah’a yönlendirmek olmuştur.
Hz. Nuh’un Hayatı (Kıssası)
Hz. Nuh’un hayatı, sabrın ve sebatın bir örneği olarak uzun bir mücadelenin hikâyesidir. Allah, onu 40’lı yaşlarında kavmine gönderdi. Onlardan birçoğu onun nasihatlerine kulak vermemiş, yalnızca bir avuç insan kendisine iman etmiştir. Tüm bu süreç içerisinde Hz. Nuh, sabırla ve inançla insanlara Allah’a yönelmeleri için çağrıda bulunmuştur. “Ona inanmayanlar yok denecek kadar azdı” [Nuh 71/1-2]. Bu durumda Hz. Nuh, büyük bir fedakârlık yaparak Allah’a yönelen müminlerle birlikte sınırlı imkanlarla çalışmak zorunda kalmıştır.
Hz. Nuh, sadece insanlara doğru yolu göstermekle kalmamış, aynı zamanda birçok mucize de göstermiştir. En bilinen mucizesi, Allah’a dua ederek bulutsuz bir havada yağmur yağdırma yetkisi almasıdır. Bunun yanında önemli bir olay olarak büyük tufan da Hz. Nuh’un hayatının en kritik anlarından biridir. Allah, ona büyük bir tufan geleceğini haber vererek gemi yapmasını istemiştir. Bu gemi, inananlarla birlikte her türlü hayvanın iki çiftini alacak şekilde hazırlanmıştır.
Kur’an-ı Kerim’de Tufan ile ilgili şu ayetler yer almaktadır: “Nihayet emrimiz geldi ve sular coşup yükseldi. Nûh’a dedik ki: ‘Her türden (hayvan) birer çift ile ailesini ve iman edenleri gemiye bindir!’” [Hud 11/40]. Bu olay, Hz. Nuh’un hayatındaki en büyük mucize ve aynı zamanda bir çok insana ders olan bir durumdur. Tufan sırasında inanmayanlar, peygamberin uyarılarına kulak vermeyerek boğulmuşlar ve bu süreçte yalnızca Nuh’un gemisine binenler kurtulmuştur.
Hz. Nuh’un Mesleği
Hz. Nuh, peygamberliğinden önce çobanlık yapmıştır. Çobanlık, o dönemin zorlu yaşam koşullarına ayak uydurabilmek ve geçimini sağlamak için başvurulan bir meslekti. İslam tarihinde pek çok peygamberin çobanlık yaptığı bilinmektedir. Peygamberimiz Muhammed (S.A.V) de hayatının bir döneminde çobanlık yapmıştır. Bu meslek, kişiyi hem maddi hem de manevi olarak güçlendiren bir meslek olmuştur.
Hz. Nuh, çobanlığın yanı sıra ticaretle de ilgilenmiştir. Bu meslek dalında da kendisini geliştirerek toplumda güvenilir bir isim olmuştur. Annesi ve babası, onun bu mesleklere yönelmesini desteklemiş ve Nuh’un bu yönleriyle de diğer insanlara ışık tutmasını beklemişlerdir. Ticaret yaparken insanlara adalet ve merhamet ile yaklaşmış, insanlara örnek olmaya çalışmıştır. Hz. Nuh’un hayatında sadece dini yönü değil, aynı zamanda insani yönleri de dikkat çekmektedir.
Hz. Nuh’un denizcilerin piri olarak bilinmesi, onu diğer peygamberlerden ayıran özel bir özellik olmuştur. Bu durum, onun inançlı ve cesur bir insan olduğunu ortaya koymaktadır. Tabiat olaylarına karşı azim ve sebat gösteren Nuh, bu özellikleriyle İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir.
Hz. Nuh’un Mucizeleri ve İlgili Ayetler
Hz. Nuh’un mucizeleri, onun Allah’ın elçisi olarak gönderilmesinin birer delili ve inananlar için birer ders niteliğindedir. Nuh’un en bilinen mucizesi, bulutsuz bir havada yağmur yağdırmasıdır. İnanmayanlar, Hz. Nuh’un mucize göstermesi için çeşitli taleplerde bulunmuşlardır. “Eğer mucize gösterirsen bize iman ederiz” diyen inkarcılar, Hz. Nuh’a belirli talepler ile gelerek onu zor durumda bırakmaya çalışmışlardır. Fakat, Hz. Nuh, bunlara verdiği cevapla onları geçersiz kılmayı başarmıştır.
Kur’an-ı Kerim’de, Hz. Nuh’un mucizeleriyle ilgili hükümler, çeşitli surelerde açıkça belirtilmektedir. Örneğin, Hud suresinin 36. ayetinde, “Nûh’a vahyolundu ki: ‘Kavminden daha önce iman etmiş olanlardan başkası artık inanmayacak’” [Hud 11/36] şeklinde, Allah’ın Nuh’a verdiği bu mesajda inanacakların sayısının ne kadar az olduğunu belirtmiştir. Bunun yanı sıra, yine Tufan olayında bir başka ayette belirtilen bir mucize, Hz. Nuh’un topladığı hayvanlar ve ailesiyle birlikte gemiye binişleri ve bu geminin inşasıydı. Bütün bu olgular, Hz. Nuh’un müminler için ne denli bir örnek teşkil ettiğini bizlere göstermektedir.
Hz. Nuh, Allah’a sürekli dua eden, sabırlı ve metin bir peygamber olarak anılmaktadır. Onun hayatı boyunca sergilediği özellikler, gerçek bir müminin nasıl olması gerektiğini bizlerle paylaşmaktadır. Herkesin gözünde bir ingilizce hazinesine dönüşmüş bir şekilde Allah’a olan imanı ve inancıyla birlikte yaşaması, Hz. Nuh’un en önemli mucizelerindendir.
Sonuç
Hz. Nuh’un hayatı, sabrın, iradenin ve daima doğru yolda olmanın bir simgesi olmuştur. Onun kıssası, insanlığa birçok ders ve ibret vermektedir. Hz. Nuh’un inancı, mücadelesi ve Allah’a olan bağlılığı, bu dünyada pere tapan kişilere engel teşkil etmiş, pek çok insanın doğru yolda ilerlemesine vesile olmuştur. Hz. Nuh, her bir müminin takip etmesi gereken bir örnek olarak, Tufan olayından kurtulan ilk müminler arasında yer almış, Allah’ın iradesinin tecellisine vesile olmuştur. İnanmak ve itaat etmek, kurtuluşun ilk adımıdır. Hz. Nuh’un hayatını öğrenerek, her birimiz kendi manevi yolculuğumuzda ona rehberlik etmesini sağlayabiliriz.