İslam ile Dalga Geçenlere Karşı Ayetler

Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.

DUANIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Giriş

Günümüzde, inanç ve değerlerimizle dalga geçen pek çok kişi veya grup var. Bu tür alay etmek, çoğu zaman bir cehaletten kaynaklanmaktadır. Fakat, bu davranışın çok ciddi bir yan etkisi vardır: Manevi huzurumuzu zedeler. İnanmaya dair yargılarımızı sarsabilir ve sıkıntıya neden olabilir. İşte bu noktada, Kur’an-ı Kerim bize rehberlik eder. Alay edenlere karşı en güzel yanıtı, yazılı olan ilahi kelamdan bulabiliriz. Kur’an, inananlara nasıl bir tutum sergilemeleri gerektiğini açıkça ortaya koyar.

Kur’an’da Alay Edenler Hakkında Ayetler

Kur’an-ı Kerim, alay edenler hakkında birçok ayet içermektedir. Bunların başında, Bakara Suresi’nin 14. ve 15. ayetleri gelir:

Bakara Suresi, 14. Ayet: “İman edenlerle karşılaştıkları zaman: ‘İman ettik’ derler. Şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise: ‘Şüphesiz, sizinle beraberiz. Biz (onlarla) yalnızca alay ediyoruz.'”

Bakara Suresi, 15. Ayet: “(Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarına (belli bir) süre tanır.” Bu ayetlerden anlaşılıyor ki, alaycılık, bir kişinin inancını sorgulamasını doğurabilir. Allah, bu kişilerin maskaralıklarında kendilerini bırakmalarına izin vermekte, ancak sonucu olarak, ahlaki çöküşe sürüklemektedir.

Alay Etmenin Cezası

Alay etmenin manevi bir bedeli vardır. Tevbe Suresi’nin 64. ve 65. ayetlerine bakacak olursak:

Tevbe Suresi, 64. Ayet: “Münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin aleyhlerinde indirilmesinden çekiniyorlar. De ki: ‘Alay edin. Şüphesiz, Allah kaçınmakta olduklarınızı açığa çıkarandır.'”

Tevbe Suresi, 65. Ayet: “Onlara sorarsan, andolsun: ‘Biz dalmış, oyalanıyorduk’ derler. De ki: ‘Allah ile, O’nun ayetleriyle ve elçisiyle mi alay ediyordunuz?'” Bu ayetler, alay edenlere karşı bir tehdit barındırmaktadır. Allah, bu tür davranışlarda bulunanları asla göz ardı etmeyecek ve onların gerçek yüzlerini ortaya çıkaracaktır.

İnkar ve Alay Etme Durumunda Olanların Akıbeti

Kur’an-ı Kerim, alay edenlerin akıbetini de açık bir şekilde belirtir. Bakara Suresi, 212. ayetinde şöyle buyurulmaktadır: “İnkar edenlere dünya hayatı çekici kılındı (süslendi). Onlar, iman edenlerden kimileriyle alay ederler. Oysa korkup sakınanlar, kıyamet günü onların üstündedir. Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.” Burada, inkar edenlerin ve alay edenlerin aslında bir yanılsama içinde olduklarının altı çizilmektedir. Onlar, dünya hayatını süslü ve cazip görürken, asıl kaybın kıyamette meydana geleceği bildirilmektedir.

İman Edenlerin Tavrı

Bir diğer önemli ayet, Nisa Suresi’nin 140. ayetidir: “O, size Kitap’ta: ‘Allah’ın ayetlerinin inkar edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze dalıp geçinceye kadar, onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz.’ diye indirdi. Doğrusu Allah, münafıkların ve kafirlerin tümünü cehennemde toplayacak olandır.” Bu ayet, bir müminin alay ve inkar edenlerle nasıl bir tavır alması gerektiği hakkında önemli bir öğretidir. Böyle durumlarda, onlarla bir arada bulunmamak, inançlarımızı korumak için büyük bir önem taşır.

Alay edilen Peygamberler ve Sonuçları

Kur’an-ı Kerim, geçmişte pek çok peygamberin alay konusu yapıldığına, bu alayların elçileri nasıl etkilediğine dair birçok örnek verir. Hicr Suresi’nin 11. ayeti bunu net bir şekilde ifade eder:

Hicr Suresi, 11. Ayet: “Onlara herhangi bir elçi gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.” Örneğin, Hz. Nuh, peşine takılanların kendisiyle alay etmesinden büyük bir sıkıntı duymuştur. Ancak, bu tür alaylar onun inancını sarsmamış, aksine daha da güçlendirmiştir. Çünkü Allah, her bir muhlisini korumakta ve alaycıların da sonunu hazırlamaktadır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve Alaycılar

Peygamber Efendimiz (s.a.v), Mekke dönemi boyunca çok ciddi bir alay ve hakaretlere maruz kalmıştır. Enbiya Suresi’nin 36. ayetinde şöyle buyurulmaktadır:

Enbiya Suresi, 36. Ayet: “İnkar edenler seni gördüklerinde, seni yalnızca alay-konusu ediyorlar.” Ancak, bu alaylar, O’nun sabrını artırmış ve ona destek olmuştur.

Müslümanların Alaycılara Karşı Tavrı

Müslümanlar olarak, alay edenlerle nasıl bir tutum almalıyız? Bu sorunun cevabı, Allah’ın bize öğrettiği ahlaki değerlerdedir. Hucurat Suresi, 11. ayette bu konuda önemli bir tavsiye sunar:

Hucurat Suresi, 11. Ayet: “Ey iman edenler, bir kavim (bir başka) kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar; kadınlar da kadınlarla (alay etmesin), belki kendilerinden daha hayırlıdırlar.” Bu ayet ile Allah, müminlere alay etmenin tehlikesini gösterirken, her bireyin değerli olduğunu hatırlatmaktadır.

Sonuç

Alay etme, sadece bir davranış olmayıp, derin bir cehaleti ve ruhsal boşluğu ortaya koymaktadır. Allah, alay edenleri kendi içindeki çürümeye ve eleme konusunda uyarırken, bize de en doğru yolu göstermektedir. İnancımızı korumalı, alay edenlere karşı koymalı ve her daim dua ederek, Allah’a sığınmalıyız. Çünkü unutmayalım ki dua, yegane kurtuluş yolumuzdur. Bu yolda sabırla yürüyenler, her zaman Allah’ın rahmetine ulaşacaklardır.

Scroll to Top