İsrâ Suresi 70. Ayet: İnsanın Şerefi ve Yaratılış Amaçları

Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.

İsrâ Suresi ve Anlamı

İsrâ Suresi, Kur’an-ı Kerim’in on yedinci surelerinden biridir ve Mekke’de inmiştir. Toplamda 111 ayetten oluşan bu sure, isminde geçen ‘isrâ’ kelimesi ile anılmakta olup, bu kelime ‘gece yürütmek’ anlamına gelmektedir. İsrâ, özellikle Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in miraca yükseldiği geceyi ifade eden bir terimdir. Bu olay, yalnızca bir fiziksel yolculuk olmayıp, aynı zamanda ruhsal bir yükseliş ve Allah’ın kudretine dair bir delildir. İsrâ Suresi, birçok önemli dini ve ahlaki öğretiyi içinde barındırmakta, insanın yaratılış misyonunu ve İslami değerleri vurgulamaktadır.

İsrâ Suresi’nin 70. ayeti, “Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rızıklandırdık ve onları yarattığımız varlıkların bir çoğundan üstün kıldık” (İsrâ, 70) şeklinde meal edilmektedir. Bu ayet, insanların yaratılışındaki anlamı ve Allah’ın insana bahşettiği nimetleri açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

İnsanın Şerefi ve Yaratılış Amacı

Bu ayetin ilk kısmında, Allah’a inanan her bir birey için verilecek en önemli mesaj insanın şerefi ve onurudur. İnsan, yaratılış itibariyle diğer varlıklar arasında özel bir yere sahiptir. Yüce Allah, insanoğluna akıl, irade ve düşünme yeteneği vermiştir. Bu da onu diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliktir. İnsanın bu şekilde onurlandırılması, ona verilen sorumlulukları da beraberinde getirir. Dolayısıyla, insanın temel görevi, kendisine bahşedilen bu nimetleri bilerek ve bunun sorumluluğunu taşımakla yükümlü olarak yaşamaktır.

İkinci olarak, ayette bahsi geçen ‘karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar’ ifadesi, insana sunulan imkanları ve nimetleri simgeler. İnsanoğluna, doğası gereği hayatta kalabilmesi için gerekli olan araçlar verilmiştir. Gelişen teknoloji ile birlikte bu imkanların artması, insana yeni sorumluluklar ve nimetlere karşı şükretme bilinci kazandırmalıdır. Bu bağlamda, insanın Allah’a olan teslimiyeti ve şükretme bilinci, insanın şerefini pekiştiren unsurlardır.

Son olarak, ayetin sonunda geçen ‘onları yarattığımız varlıkların bir çoğundan üstün kıldık’ kısmı, insanın kutlu yaratılışına ve Allah katındaki değerine vurgu yapar. İnsanoğlu, sahip olduğu akıl ve irade ile olduğu kadar, ahlaki ve manevi değerleri ile de insanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu bağlamda, insanın ne kadar büyük bir değer taşıdığını anlamak, birey olarak kendi sorumluluklarını daha iyi kavrayabilmek için oldukça önemlidir.

Varlıklarla İlişki ve Sorumluluk

İnsanın yaratıldığı her bir varlıkla olan ilişkisi, İsrâ Suresi 70. ayetinde tanımlanan şerefi ile doğrudan ilişkilidir. İnsan, diğer yaratıklara karşı olan sorumluluğunun bilincinde olmalı ve çevresindeki varlıkların da hakkına saygı göstermelidir. Bu sorumluluk, sadece birey olarak değil, toplumun bir parçası olarak da geçerlidir. Her bir insan, yaratılışına dair bu bilinçle hareket etmeli, hem kendisine hem de çevresindekilere karşı dertleşmeli, ortak bir yaşam alanı oluşturmalıdır.

Ayrıca, insanoğlunun bireysel ve sosyal hayatında İslam’ın öğrettiği değerler, onun hayat standartlarını yükseltici bir unsurdur. Yani sadece çevreye karşı değil, aynı zamanda kendi manevi ve ahlaki gelişimi için de bir sorumluluğu vardır. İslami değerler ışığında büyütülen bir birey, hem kendisinin hem de toplumun huzurunu koruma görevini yerine getirebilir. İşte bu nedenle, âyetin içindeki derin anlamı anlamak ve bunun gereğini yaşamak, her Müslümanın görevi olmalıdır.

Şükür ve İyilik Bilinci

İsrâ Suresi 70. ayetteki diğer bir vurgu da, Allah’ın insanoğluna bol nimetler vermesidir. Bu nimetler, insanoğlunun hayatını sürdürebilmesi için gerekli olan temel gereksinimlerin ötesindedir. Burada dikkat çeken diğer bir husus ise, bu nimetlerin Yahudi dininde yer alan ‘şükür’ kavramının önemidir. Şükür, imanın bir gereği olarak sadece dil ile söylenmekle kalmaz, aynı zamanda eylemle de gösterilmelidir. Yani, Allah’ın sayısız nimetlerine karşı göstereceği şükür, insanoğlunun bu nimetleri nasıl değerlendirdiğiyle de ilgilidir.

Bu bağlamda, insanoğlunun hem kendisine hem de çevresine karşı olması gereken tutum; iyilik ve yardımlaşma bilincidir. İslam, bu değerlerin gelişmesini destekler ve toplumsal birlikteliği güçlendirir. İyi niyetle yapılan her eylem, insana hem dünya hem de ahiret hayatında fayda sağlayacaktır. Tıpkı Resulullah (s.a.v.)’in bir hadisinde belirttiği gibi, “İyiliği yaymak, hayrın yapılmasına vesile olmanın değerini bilebilmek” gerekmektedir.

Bunların yanında, bir insan kendisini diğer insanlardan farklı görmemeli, yalnızca Allah’a kulluk ederek ve O’ndaki şerefi kabul ederek kendi kıymetini bilmelidir. Şükür ve iyilik bilinci, bireyi sadece manevi huzura ulaştırmakla kalmaz, aynı zamanda Allah katında da değer kazanmasına sebep olur. Bu nedenle, İsrâ Suresi’ndeki 70. ayet, yalnızca bir ayet olmanın ötesinde, insanlığa bir yol haritası sunmakta ve toplumun her bireyinin dikkat etmesi gereken önemli dersler vermektedir.

Sonuç

İsrâ Suresi 70. ayeti, Allah’ın insanoğluna vermiş olduğu değeri ifade ederek, insanoğlunun yaratılışındaki maksadı ve şerefinin anlamını derinlemesine irdeler. Elbette ki insan, bu dünya hayatında birçok sınavdan geçmekte ve sorumluluklarını yerine getirirken, Yüce Rabbimize olan saygı ve şükrü ile her zaman dikkatli olmalıdır.

İnsanın kendisine bahşedilen nimetleri doğru kullanma bilincine erişmesi, onu diğer varlıklardan ayırt edilen bir konuma yükseltmektedir. Bu durum, sosyal bir varlık olan insanın toplumsal yapının gücünü de artırmaktadır. Bu nedenle, Allah’a itaat eden, O’na şükreden ve güzel ahlakla donanan her birey, köklerini daha sağlam bir şekilde toprağa salacak ve insanlığa örnek teşkil edecektir.

İsrâ Suresi’nin bu ayeti, birey olmakla birlikte toplum içerisinde de değerli bir varlık olmamız gerektiğini unutmadan yaşamak için önemli bir mesaj içermektedir. Her gün Allah’a dua ederek, şükrederek ve iyilikte bulunarak, hayatımızın her anında bu şerefi gözetmeli ve arefeleri gerçekleştirmeye çaba göstermeliyiz.

Scroll to Top