Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Giriş
İsrâ Suresi, Kur’an-ı Kerim’in anlamı ve mesajı bakımından oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu surede geçen 71-72. ayetler, insanlığın sorumluluklarını ve ahiretteki durumunu derinlemesine irdeleyen bir tefsir sunar. Bu ayetler, insanın dünya hayatındaki eylemlerinin sonuçlarının ne olacağını ve ahiretteki hesabını anlatır. İslam inancında ahiret hayatı, yapılan her amelin karşılık bulacağı bir dönem olarak kabul edilir. Bu yazıda, İsrâ Suresi’nin 71-72. ayetlerinin tefsirini detaylı bir şekilde ele alarak, okuyuculara bu hususta manevi bir rehber sunmayı amaçlıyoruz.
İsrâ Suresi 71. Ayetin Tefsiri
İsrâ Suresi’nin 71. ayetinde, “Her insan topluluğunu önderleriyle birlikte çağıracağımız o günde kimlerin amel defterleri sağından verilirse işte onlar amel defterlerini okuyacaklar ve en küçük bir haksızlığa uğramayacaklar.” ifadesiyle, insanların ahiretteki durumlarıyla ilgili önemli bilgiler verilmektedir. Ayette geçen ‘önderler’ kelimesi, her topluluğun dünyada kendilerine rehber kabul ettikleri şahısları ifade eder. Bu, İmam ya da rehber olarak anılan kişiler, yani insanlara doğru yolu gösteren manevi liderlerdir.
Bu ayet, bir gün herkesin kendi topluluğunun lideriyle bir araya getirileceğini açıkça belirtmektedir. O gün, insanların yaptıkları amellerin bir karşılığı olarak onlara amel defterleri verilecektir. Sağ dizlerinden verilenler, amel defterlerini okuyarak sevaplarının farkına varacaklardır. Bu, yaşamlarının anlamının kavranması anlamına gelirken, onları bekleyen nimetlerin ve mükafatların habercisidir. Ayet, ‘en küçük bir haksızlığa uğramayacaklar’ diyerek, Allah’ın adaletini vurgular; yani her kul, yaptıklarının tam karşılığını alacak, hiçbir haksızlık yaşanmayacaktır.
Böylelikle, insan hayatında seçtiği yol ve izlediği öğretinin sonuçları ahirette açığa çıkacak, kişinin eylemleriyle birlikte ne denli bir yürüyüş sergilediği0120, dikkatlice değerlendirilecektir. Zira dünya hayatı bir imtihan alanıdır; kurtuluş ve azap da bu imtihanın neticesine bağlı olarak şekillenecektir.
İsrâ Suresi 72. Ayetin Tefsiri
Şimdi de 72. ayete bakalım: “Bu dünyada kör olan âhirette de kördür, yolunu daha da şaşırmıştır.”. Bu ayette, dünya hayatında doğru yolu bulamayan ve Allah’ı tanımayan insanların ahiretteki durumları ele alınmaktadır. Bu mecaz, ahlakî bir körlüğü, yani basiretsizliği ifade eder. Dünya yaşamı sırasında basireti kapalı olanlar, ahirette de kurtuluş yolunu bulamayacaklardır.
Ayetin ‘kör’ ifadesi, birçok şekilde yorumlanmaktadır. Bazı müfessirler, ahirette herkesin mutlaka Allah’ı bileceğini savunsa da burada kastedilen, o insanların cennetin kapılarını, nimetlerini görememesidir. Yüzeysel bir inanca sahip olan, derin bir dünya görüşü, bilgi veya tecrübe edinmeyen kimseler, ahirette gerçekleri göremeyip daha büyük bir körlük yaşarlar. Dolayısıyla, bu dünyada Allah’ı aramayanlar, O’na yönelmeyenler, ahirette sevgi ve rahmeti bulamayanlar olacaklardır.
Ayet, bireyin sahip olduğu inancın ve karakterin, hayatını nasıl şekillendireceğini ayrıca ruhsal durumunu belirleyeceğini de ifade eder. İman ve salih ameller insanı aydınlatırken, kötü niyet ve günahlar insanı karartır. Bu nedenle, kulların dünya hayatındaki seçimleri, ahirette elde edecekleriyle doğrudan ilişkilidir.
Ahiretteki Hesap ve Adalet
Ayetlerin tefsirinde ana tema, ahiretteki hesap ve adalet olmuştur. İslam inancı, ahiret hayatının varlığını esas alır ve her insanın amellerinin karşılığını göreceğini belirtir. Bu nedenle, İsrâ Suresi’nin 71-72. ayetleri, bireylerin bu dünyada sahip olduğu davranışların ve inançların önemli olduğunu vurgular. Önderlerden, kültür ve inanç liderlerinden etkilenmek; bu etki, kişinin dünya ve ahiret hayatındaki konumunu belirleyecektir.
Her birey, dünya hayatında oyun oynamadığı bir gerçeği unutmamalıdır. Gerçekten en küçük bir haksızlık dahi yapılmayacak ve her insanın amel defteri, hanelerinin fevkine, O’nun izniyle açılacak; bunların tümü adaletle karşılaşacaktır. Cennette bekleyen mükafatlar veya cehennemdeki azap, güzel veya kötü amellere bağlanacaktır. Önemli olan, bu aşamada da doğru bir rehber edinmenin ve Allah’ın emirlerine uygun bir yaşam sürmenin ne denli mühim olduğudur.
Cahiliye döneminde, kalabalıklara kapılan insanların kurban olduğu liderler ve cahil önderlerden, inananların uzak durması gerektiği sıkça vurgulanır. İşte bu noktada bireyin inanç ve ahlak durumu, onun cehennem ateşinden veya cennet nimetlerinden nasiplenmesinde rol oynayacaktır.
Sonuç
İsrâ Suresi 71-72. ayetleri, ahireti hatırlatan, bireyleri sorumluluk almaya teşvik eden ve güzel bir hayat sürülmesi hususunda önemli mesajlar içermektedir. Yaratıcıya karşı yapılacak her eylem, bir gün karşılık bulacak ve bunun bilinciyle hareket edenler, gerçek manada huzuru ve güveni bulacaklardır. İman edenlerin dualarının, ibadetlerinin karşılığının eksiksiz geleceğine inanan bireyler, bu gerçeklerin rehberliğinde daha bilinçli ve mutlu yaşayacaklardır.
Yine de, bu ayetler mükafata ve azaba yönlendiren bir ihtar niteliği taşımaktadır. Ahirette getireceğimiz amellerimizi unutmadan, sahih bir dünya görüşüyle hareket etmek ve hayatımızı buna göre şekillendirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bugünkü hayatımız, ahirette alacağımız mükafatın sadece bir geçiş sürecidir, bu nedenle her anı değerlendirerek, Rabbimize yaklaşmalıyız.