Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Giriş
Kadınlar, yaratılışları itibarıyla süslenmeyi seven, güzelliğine önem veren varlıklardır. İnsanoğlunun görünümü, onun ruh halini, özgüvenini ve sosyal hayattaki duruşunu etkileyen önemli bir unsurdur. İslam dini, kadının süslenmesine yönelik birçok hüküm koymuş ve bu konuda belirli kural ve sınırlar çerçevesinde hareket edilmesini istemiştir. Bu yazıda, kadının süslenmesi ile ilgili Kur’an ayetleri ve sahih hadisler ışığında konuyu ele alacağız.
Kadının Süslenmesi Üzerine Kur’an Ayetleri
Kadının süslenmesi konusundaki en önemli ayetlerden biri, Ahzab Suresi’nin 32. ayetidir:
“Ey Peygamber’in eşleri! Sizler, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer takva sahibiyseniz, nikahınızda olmayan birine de çekici görünmek için seslerinizi inceltmeyin. Kalplerinde hastalık bulunanların peşine düşmesini istemiyorsanız, dış görünümünüzde dikkatli olmalısınız.” (Ahzab, 32)
Bu ayet, kadının dış görünümüne dikkat etmesi gerektiğini, süslenmesinin ise belli bir sınır içerisinde olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Dışarıya yansıyan süslerin, toplumda neler doğurabileceği, İslam açısından son derece önemli bir meseledir.
Klasik Dönem ve Günümüz Eşref Düşüncesi
İslam tarihi boyunca kadınların süslenmesi, genel anlamda cinsiyetçilik, mistik öğretiler ve toplumsal normlarla şekillenmiştir. Geleneksel İslami öğretiler, kadınların kocalarına karşı süslenmelerini teşvik ederken, yabancı gözler önünden süslerin saklanması gerektiğini vurgulamıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), bir kadının koku sürünerek dışarı çıkmasını hoş görmemiştir. Bu, kadının toplumda, iktidarda ve ev hayatında hangi pozisyona sahip olduğunu ortaya koymakta önemli bir yer tutar.
Günümüzde ise, kadınların dış görünüşlerine olan ilgisi, medya ve modanın etkisiyle daha da artmış; bazıları bu süslenmeyi, toplumda kabul görmek için bir araca dönüştürmüştür. Bu noktada, İslamın getirdiği değerlerin göz ardı edilmesi büyük bir tezat oluşturmaktadır.
Kocanın Gözünde Süslü Olmanın Önemi
İslam’a göre, kadınların kocaları için süslenmesi bir görevdir. Kocanın, karısının güzel görünmesini istemesi, evdeki hayatı zenginleştiren bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, süslenmenin yalnızca kocaya ait olmasıdır. Eğer bir kadın, başkalarına görünmek için süsleniyorsa, bu haram kabul edilir. Dolayısıyla, kocasını memnun etmek ve güzel görünmek amaçlı bir süslenme meşrudur.
Manevi Sorunların Önlenmesi ve Süslenme
Dışarıya bakan bir kadının süslenmesi, bazen karşı cinsin gözünde bir güvensizlik kaynağı olabilmektedir. Bu durum, aile içindeki huzuru, karşılıklı güveni ve iletişimi olumsuz etkilemektedir. İslam, aile içindeki dengeyi korumaya yönelik öğütler getirirken, kadınların süslenme sebebinin yalnızca eşlerine yönelik olması gerektiğini vurgular. Ayrıca, bu süslenmeyi yaparken kullanılan ürünlerin de helal olması, dinin esaslarına uygun olmalıdır.
Pratik Hayatta Kadının Süslenmesi
Kadınların süslenmesi üzerine İslam’ın belirlediği kuralların yanı sıra, uygulamada da dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Örneğin, abdest alırken kullanılacak olan kozmetik ürünlerin, su geçirebilir yapıda olmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca, uzun tırnakların, hijyen açısından abdest ve gusül alımında zorluk çıkarabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Dolayısıyla, İslam inancına sahip bir kadın, hem dış görünüşüne dikkat etmeli, hem de ibadetlerini yerine getirirken dini kurallara uygun hareket etmelidir. Bu durum, hem duygu dünyasını zenginleştirir, hem de manevi değerleri güçlendirir.
Süslenmenin Zararlı Etkileri
Güzel görünme isteği, bazı kadınların kendilerini toplumsal baskılara kurban etmelerine neden olabilir. Modaya yenik düşmek, aşırı harcama yapmak ve kendini bu yolla ifade etmeye çalışmak, ailenin ekonomik durumunu da etkileyebilir. Bu noktada, kadının kendini sadece dış görünümle tanımlaması, özsaygısını zedeleyebilir, psikolojik sorunların da kapısını aralayabilir. İslam, her şeyin bir denge içerisinde yapılması gerektiğini vurgularken, kadının manevi yeteneklerini de göz ardı etmemektedir.
Sonuç Olarak
Kadının süslenmesi, İslamî öğretilere uygun şekilde yapıldığında pozitif bir etki yaratmaktadır. Müslüman kadınlar, bu hususta kendi iç dünyalarını zenginleştirirken, ailelerine karşı sorumluluklarını da yerine getirmiş olurlar. Süslenmenin, sadece dış görünümden ibaret olmadığını unutmamalı, iç güzelliği de ön planda tutarak, yaşamda denge sağlamalıdırlar. Rabbim, cümlemizi hidâyet üzere, doğru yolda sabit kılarak, bu değerleri yaşamayı nasip eylesin. Amin.