Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Giriş
Kehf Suresi, Kur’an-ı Kerim’in en önemli surelerinden biridir ve derin anlamlar taşımaktadır. Bu surede yer alan 23. ayet ise, geleceğe dair sözlerimizi ve niyetlerimizi nasıl ifade etmemiz gerektiği hususunda önemli bir uyarı niteliğindedir. “Ve lâ tekûlenne lişey’in innî fâ’ilun zâlike ghadâ” ifadesi, hiçbir şey için ‘Yarın kesinlikle bunu yapacağım’ demememiz gerektiğini belirtir. Bu ayet, sadece bir dil bilgisi kuralı değil, aynı zamanda yaşamımızda dikkat etmemiz gereken manevi bir mesaja sahiptir.
23. Ayetin Meali ve Anlamı
Kehf Suresi 23. ayetinin meali; “Hiçbir şey hakkında: ‘Ben yarın mutlaka şu işi yapacağım’ deme” şeklindedir. 24. ayet ise bunun devamında, unuttuğun takdirde hemen Allah’ı hatırlayarak: ‘Umarım Rabbim beni bu durumdan daha yakın bir başarıya yönlendirir’ dememiz gerektiğini ifade etmektedir. Bu iki ayet, insanın iradesi ile Allah’ın iradesinin birlikte çalışması gerektiği gerçeğini vurgular.
İnşallah: Geleceği Belirleyen İfadeler
İnşallah kelimesi, Arapçada ‘Allah dilerse’ anlamına gelir ve Müslümanların günlük yaşamlarında sıkça kullandıkları bir ifadedir. Bu kelime, bir şey yapmayı kastettiğimizde Allah’a olan teslimiyetimizi gösterir. Nitekim, gelecekte yapılacak bir iş için ‘İnşallah’ demek, o işin Allah’ın iznine tabi olduğunu hastırır ki bu da insanın kendi iradesinin ötesinde bir varlık olan Allah’a olan güvenini yansıtır.
İşte Kehf Suresinin bu ayetinde ‘inşallah’ demeyi unuttuğumuzda, unuttuğumuz şeyin farkına varır varmaz Allah’ı hatırlamız gerektiği belirtilmektedir. Bu hatırlama, sadece bir kelime olarak algılanmamalıdır. Aynı zamanda kalbimizde Allah’a olan dikkatimizi canlandırmak ve O’na olan bağlılığımızı tazelemek amacıyla yapılmalıdır.
Geçmişteki İhlaller ve Kaderin Gücü
Kehf suresi 23. ayetinin nazil olma sebeplerinden biri de, bir olayın neticesinde yaşanan zorluklar ve insanların zaman zaman bu zorlukları hafife almasıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in müşriklerin sorularına cevap vermeyi taahhüt etmesi, ancak ‘inşallah’ demeyi unuturken, vahyin gecikmesi bazı dedikodulara neden olmuştur. Bu durum, insanların geleceğe dair niyetlerinin aslında ne kadar belirsiz ve geçici olduğunu anlamalarına işaret eder.
Bunu hatırlamak, insanın sahip olduğu her türlü yeteneğin ve azmin, nihayetinde Allah’ın iradesine bağlı olduğunu bilmesidir. İnsan, geleceği planlasa da gerekli olan, o planın Allah tarafından gerçekleşip gerçekleşmeyeceğidir. Ayet, bizlere yaptığımız işlerde kesin bir ifade kullanmanın tehlikelerini göstermektedir.
Unutma ve Zikir
Ayetin diğer önemli bir vurgusu da unutma halidir. “Bunu unuttuğun takdirde Allah’ı an” ifadesi, insanın tabiatında bulunan unutma eğilimine dikkat çeker. Her insan, zaman zaman bir şeyleri unutur. Özellikle de önemli olan bir mevzu hakkında ebeveynlerimiz ya da dostlarımızdan gelen tavsiyeleri zamanla unutabiliriz. Bu durumda hemen Allah’ı anmak, O’na yönelmek, doğru yoldan sapmamamıza yardımcı olacaktır.
Burada, zikir ve hatırlama hususunun önemi ortaya çıkmaktadır. Unutmanın olmadıkça tekrar ve tekrar Allah’ı anmalı, O’yla olan irtibatımızı güçlendirmeliyiz. Zikir, kalbimizi huzura kavuşturmakta ve Rabbimizle olan bağımızı sıkılaştırmaktadır. Yani dua ve ibadetlerimizle Allah’a yönelirken, O’nu unutmamak, her daim hatırlamak bizim sorumluluğumuzdadır.
Sabrın ve Şükrün Önemi
Bu ayetlerin bir başka önemli boyutu ise, sabır ve şükür konularıdır. Kehf Suresi’nin bağlamında, sabır ve şükrün nasıl bir erdem olduğu Allah’ın iradesine bağlı kalmanın önemini ortaya koymaktadır. Hayatımızda her türlü olaya karşı sabırlı kalmak, Allah’ın emirlerine uymanın ve gönül rahatlığı ile karşılaşmanın bir gereğidir. Bunun yanı sıra, her durumda şükrederek doğru yolda kalmanın kıymetini bilebiliriz.
Hayatın Anlamı ve Huzur
İnsanın bu dünyadaki amacı, Allah’ı en iyi şekilde tanımak ve O’na kulluk etmektir. Bu pencereden baktığımızda, Kehf Suresi 23 ve 24. ayetleri hayatımıza dair önemli mesajlar taşımaktadır. Unutmayalım ki, Allah’ın kudretini her an hatırlamak, zamanın geçici ve belirsiz olduğunu kabul etmek, insanın manevi huzuru için çok önemlidir.
Bize düşen, her durumda Allah’a güvenmek, O’na yönelmek ve hayatta olduğumuz her anı O’na adamak olmalıdır. Özellikle zor zamanlarda Allah’a olan bağlılığımızı daha da güçlendirmek, manevi açıdan kendimizi tekrar inşa etmemizi sağlayacaktır. Bu ayetler, kendi irademizi Allah’ın iradesi ile birleştirerek yaşamamız gerektiğinin en güzel örneklerindendir.
Sonuç Olarak
Kehf Suresi 23. ayeti, iman edenler için önemli bir ders niteliğindedir. Geleceğe dair konuşurken, her zaman Allah’ın iradesini ön planda tutmak ve bunu unutmamak, hem dini bir zorunluluk hem de manevi bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Hayatın geçici olduğunu unutmadan, her yeni gün Allah’a daha yakın olmak ve ona yönelmek için dualarımızı artırmalıyız.
Rabbimizden dileğimiz, her türlü işimizi Allah’a havale ederek, doğru yolda ilerlemek ve dünya-türevi dertlerimizi O’na sunsettiğimiz bir hayat yaşamaktır. Bu da ancak inşallah ifadesini hayatımızda canlı tutmakla mümkün olacaktır. Unutmadan, her an Allah’ı anmayı kendimize bir dil gibi değil, bir yaşam tarzı olarak benimsemeliyiz.