Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Giriş
Kur’an-ı Kerîm, Allah’ın yüce kelâmı olarak bize vazedilmiş olan en büyük rehberdir. Bu kutsal kitap, yalnızca dini bir metin olmanın ötesinde, insanlığa hitap eden bir yaşam kılavuzudur. Müslümanlar olarak Kur’an-ı Kerîm’e karşı birçok vazifemiz bulunmaktadır. Bu vazifeleri yerine getirmek, hem bireysel hayatımızda hem de toplumsal hayatta alnımızın akıyla durabilmemiz için elzemdir. Bu yazımda, Kur’an-ı Kerîm’e karşı sorumluluklarımızı detaylı bir şekilde ele alacağız.
Kur’an-ı Kerîm’e Tazim ve Hürmet
Kur’an-ı Kerîm, yüce Allah’ın kelâmıdır ve ona karşı duymamız gereken hürmet son derece büyüktür. Kur’an’a olan saygımızın en somut göstergesi, onu okurken ve dinlerken edep kurallarına riayet etmektir. Kur’an okurken, onu bel hizasının altında tutmamalı, mümkünse göğsümüze yakın bir yerde tutarak saygımızı göstermeliyiz. Ayrıca, Kur’an’ı açık bırakmamak ve onun üzerine bir şey koymamak da önemlidir. Örneğin, Kur’an okuyacağımız zaman uygun, temiz bir yer seçmek, onun hürmetine ve değerine uygun bir davranış olmalıdır.
Bunun yanı sıra, Kur’an-ı Kerîm’i dinlerken kesinlikle sükût içinde olmalı, üzerinde düşünmeliyiz. Allah Teâlâ, “Kur’an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki merhamet edesiniz” (A’raf, 204) buyurarak bu hususu ne kadar önemli bir konuma yerleştirmiştir. Bu nedenle, Kur’an’ı okurken ve dinlerken kalbimizi açık tutmalıyız.
Kur’an-ı Kerîm’in üzerine ayak uzatmak, ona hürmetsizlik olarak kabul edilir. Bu nedenle, bulunduğumuz yerde Kur’an’a karşı saygılı davranmalıyız. Ayrıca, onu herhangi bir kirli veya uygunsuz ortamda tutmaktan kaçınmamız gerektiğini unutmamalıyız. Kur’an okunan yerlerin, edep ve muhabbetle dolu olması da çok önemlidir.
Kur’an’ı Okumaya Ehemmiyet Vermek
Her Müslümanın Kur’an-ı Kerîm’i düzenli ve sürekli bir şekilde okuması gerekmektedir. Kur’an’ı düzenli olarak okumak, hem ruhsal hem de manevi olarak bizleri güçlendirir. Rasulullah (s.a.v) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Hüsnânın en güzel göstergesi, Kur’an’ı öğrenmek ve öğretmektir.” Bu da gösteriyor ki, Kur’an ile olan ilişkimiz sırasında ilk adım, onu dimin olmamakla birlikte, anlamıyla, derinliğiyle ve hikmetleriyle öğrenmekten geçmektedir. Yüce Allah, Kur’an’ı okumayı ve anlamayı her bir mümin için bir sorumluluk haline getirmiştir.
Kur’an-ı Kerîm’in ahlaki ve sosyal yönlerini anlamak, sadece ayetleri ezberlemekle olmuyor. Zira ‘Kur’an-ı Kerîm, okunması ve üzerinde düşünülmesi gereken mucizevî bir kitaptır.’ Eğer bir kul Kur’an’dan ne anladığını düşünmeden geçerse, onun hakiki anlamı ve tecrübelerinden yeterince faydalanamaz. Bunun için, her gün belirli bir miktar okuyup bunun anlamını öğrenmeliyiz. “Bir kişi her gün en az bir ayet okumadan geçmesini istememelidir; aksi halde kalpleri katılaşır.” (Müslim) Bu, Kur’an ile olan irtibatımızı kaybetmemek adına son derece önemlidir.
Kur’an okumanın önemi, yalnızca kelimeleri veya anlamı öğrenmek değil, aynı zamanda onun yaşama biçimimizi, ahlaki değerlerimizi ve toplumsal sorumluluklarımızı da belirlemesindedir. Yüce Rabbimiz, Kur’an okumayı, akıbeti düşünerek ve anlamını yürekten hissederek çocuklara da öğretmemizi emrediyor. Çocuklarımıza daha genç yaşta Kur’an öğretmek, onların manevi gelişiminin temeli olacaktır. Bunun yanı sıra, onları eğiterek, hem Kur’an’la hem de ahlakı ile büyütmek, toplumun değerlerinin sürdürülebilmesi için gereklidir.
Kur’an’a Temiz Olarak Dokunmak
Kur’an-ı Kerîm, Allah’ın kelâmı olduğundan ona dokunanların temiz olması gereklidir. Cenab-ı Hak,