Kur’an’a Göre Tesettür Nasıl Olmalıdır?

Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.

Tesettürün Önemi

İslam dini, kadınların örtünmesine büyük önem vermektedir. Tesettür, sadece bir giyim şekli değil, aynı zamanda bir itaat ve ahlaki bir sorumluluktur. Müslüman kadınların, özellikle toplum içinde gizlilik ve iffetlerini korumaları gereken bir dönemde, Allah’ın emirlerine uygun davranmaları beklenir. Tesettür, kadının ruhunu ve karakterini yansıtan bir nişanedir ve onun manevi değerini artırır. Bu nedenle, Kur’an-ı Kerim’de tesettüre dair çeşitli ayetler bulunmaktadır.

Kur’an’da kadınların örtünmesi ile ilgili olarak yaklaşık üç ana ayetten bahsedilmektedir. Bu ayetler, kadınların nasıl giyinmesi gerektiği, ne tür örtülerin kullanılması gerektiği ve hangi durumlarda bu örtülerin kaldırılabileceği hakkında net bilgiler sunmaktadır. Dolayısıyla, İslam inancına ve Kur’an’a göre tesettür, kadınların hür iradeleriyle, Allah’ın emirlerine uygun olarak seçmeleri gereken bir yaşam tarzıdır.

Bu noktada, tesettürün dini, sosyal ve psikolojik açıdan birçok faydası bulunmaktadır. Özellikle, kadının toplum içerisindeki kimliğini güçlendirir; ona bir onur ve saygınlık kazandırır. Ayrıca, insanları cinsiyet üzerinden değerlendirmeyi engelleyerek, toplumda daha adil bir duruş sağlanmasına yardımcı olur. Bu bağlamda, Kur’ân-ı Kerim’in emirleri dikkate alınarak, kadınların nasıl giyinmeleri gerektiği konusu üzerinde durmak büyük bir önem arz etmektedir.

Kur’an’da Tesettüre Dair Ayetler

Kur’an-ı Kerim’de kadının örtünmesiyle ilgili olarak en çok dikkat çeken ayetlerden biri, Nur Suresi 31. ayettir. Bu ayette, mü’min kadınlara gözlerini haramdan sakınmaları, iffetlerini korumaları ve yalnızca gerekli yerlerini göstermeleri emredilmektedir. Üstelik, baş örtülerini yakalarının üzerine kadar indirmeleri de bu ayetle bildirilmiştir. Bu, onların hürmet ve saygınlıklarını artıracak, rahatsız edilmeden yaşamalarını sağlayacaktır.

Nur Suresi, 31. Ayet: “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar…”

Ayetteki “başörtüsünün yakaların üzerine kadar sarkıtılması” ifadesi, esasen müslüman kadınların nasıl giyinmesi gerektiğinin de bir ayrıntısını sunmaktadır. Yani, kadınlar sadece örtünmekle kalmayacak, aynı zamanda giydikleri kıyafetlerin cinsiyetlerini temsil etmesine de dikkat edeceklerdir.

Diğer bir dikkat çekici ayet ise, Ahzab Suresi 53. ayettir. Bu ayette, Hz. Peygamber’in hanımlarından bir şey istendiğinde, araya perde koyulması gerektiği belirtilmiştir. Bu da, kadınların toplum içinde nasıl bir duruş sergilemesi gerektiğine dair önemli bir örnek oluşturur. Kadınların, kendilerine ait alanlarını korumaları, başkalarıyla olan ilişkilerinde nazik ve ölçülü olmaları gerektiği vurgulanmaktadır.

Ahzab Suresi, 53. Ayet: “Ey iman edenler! Peygamber’in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman, perde arkasından isteyin. Bu, sizin kalpleriniz için daha temizdir…”

Son olarak, yine Ahzab Suresi’nde, mümin kadınlara kendi bedenlerini kaplayacak elbiseler giymeleri emredilmektedir. Bu, onların toplum içinde tanınmasını ve incitilmemesini sağlamak adına büyük bir önem taşımaktadır. Ayette dikkat edilen bir başka husus ise, Allah’ın merhameti ve bağışlayıcılığına vurgu yapılmasıdır.

Ahzab Suresi, 59. Ayet: “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler…”

Tesettürde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Yukarıda belirtilen ayetlerden yola çıkarak, tesettürde nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair bazı önemli noktalar bulunmaktadır. Öncelikle, tesettürün zorunlu bir görev olduğunun bilinciyle, kadınların kendilerini daima örtmeleri gerektiği unutulmamalıdır. İşte dikkat edilmesi gereken hususlar:

Birinci olarak, tesettürün sadece baş örtüsü ile sınırlı olmadığını anlamalıyız. Bütün vücut, insanın bulunduğu ortama uygun ve saygılı bir şekilde örtülmelidir. Yani elbiselerin bedeni sarmaması, dar bir görünüm vermemesi ve dikkat çekici renklere sahip olmaması önem arz etmektedir. Tesettür, aynı zamanda insanın ruhunu yansıtan bir aynadır; dolayısıyla, içten gelen bir saygı ve hürmetle benimsenmelidir.

İkinci olarak, toplumda tesettürlü olmanın gerekliliği kadar, bu durumun içten bir inanış ile yaşanması da önemlidir. Baş örtüsünün takılması, bir zorunluluk hissiyle değil, inançla yapılmalıdır. Yani kadın, Allah’ın emirlerini yerine getirirken ruhen de ona teslim olmalıdır. İslam’da yer alan tehdid ve ceza beklentisi, insanların dinine olan bağlılıklarını artırırken, manevi sahada iyi bir niyetle hareket etmenin ötesinde gerçekte bir yaşam tarza dönüşmesini sağlayacak bilinci yerleştirmek isteği önemlidir.

Son olarak, giyim kuşamın yalnızca dış görünümden ibaret olmadığını unutmayalım. Tesettürün ruhunu anlayabilmek için, insanın manevi boyutunu beslemesi de gerekir. Namaz, dua, zikir ve diğer ibadetlerle günümüzün manevi şartlarını artırmak, İslam ahlakı kapsamında tesettürü daha anlamlı kılar. Unutulmamalıdır ki, tesettür, sadece fiziksel anlamda örtünmek değil, aynı zamanda ruhun da temiz tutulmasıdır.

Modern Dünyada Tesettür

Bugün modern dünya, kadınların giyim tarzlarına dair zorluklar ve baskılarla doludur. Tesettür, bazı sahalarda eleştirilmekte ve zaman zaman yanlış yorumlanmaktadır. Ancak müslüman kadınlar, İslami değerlerin çağın gerekleriyle bağdaştırılabilir olduğunu unutmamalıdırlar. Tesettürü sadece bireysel bir görev olarak değil, toplumsal bir hareket olarak kabul ettikleri takdirde, inançlarının güçlü temeller üzerinde hayat bulacağını görecektir.

Özellikle sosyal medya ve görsel kültürün etkisi altında, müslüman kadınların tesettür konusundaki tutumları sorgulanmakta ve adeta bir moda haline getirilmeye çalışılmaktadır. Bu durumda, kadınların hakiki anlamda tesettürü içselleştirmesi, sadece dışarıdan görünüm değil, içsel bir güzellik geliştirmeleri açısından da önemli bir noktadır. Kadının manevi değeri, onun giyim kuşamıyla değil, ruhundaki ahlak ve sevgi ile anlaşılır.

Ayrıca, günümüz kadınlarının tesettürde ne kadar özgür olabilecekleri sorusu da sıklıkla gündeme gelmektedir. Müslüman kadınlar, Belirtilen ayetlerden yola çıkarak örtünmenin bir tercih olmadığını, Allah’ın emirlerine göre yaşamanın önemli olduğunu anladıklarında, toplumda daha güçlü bir duruş sergileyebilirler. Bu toplumsal değişim, sadece bireysel değil, toplumsal bir bilinçlenmeyi sağlayacaktır.

Sonuç

Kur’an’a göre tesettür, yalnızca bir giyim tarzı değil, aynı zamanda dini bir emirdir. Müslüman kadınların, hem dini değerlerine sahip çıkmaları, hem de toplumsal baskılara karşı durabilmeleri, tesettürde gösterecekleri tutumla doğrudan ilişkilidir. İslamiyet’in tesettüre dair ortaya koyduğu emirler, kadınların manevi bir varlık olarak varlıklarını daha da güçlendirecektir. Bu bağlamda, Kur’ân-ı Kerim’in ışığında hareket eden her birey, hem Dünya hem de Ahiret adına önemli bir kazanım elde edecektir.

Son olarak, tesettürün sadece dış görünümle sınırlı kalmayıp, her yönüyle içsel bir güzelliği de barındırması gerektiği unutulmamalıdır. İslami değerleri hayatımızın her alanında yaşamak, gerçek anlamda tesettürü içselleştirdiğimizde mümkün olacaktır. Allah, bizlere doğru yolda yürümeyi nasip etsin.

Scroll to Top