Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Giriş
İslam, bireylerin hem dünya hem ahiret hayatında dengeli bir yaşam sürmelerini amaçlar. Lokman Suresi’nde bulunan 18. ayet, bu dengeyi korumanın en önemli unsurlarından birini, kibir ve alçakgönüllülüğü vurgu yaparak öğretmektedir. Özellikle Kur’an-ı Kerim’de ahlaki değerlerin üzerinde durulması bizlere, toplumsal ilişkilerde nasıl davranmamız gerektiğini öğretir. Bu yazıda, Lokman Suresi 18. ayetin kelime kelime anlamını, derinliğini ve modern hayatımızda nasıl yer bulması gerektiğini inceleyeceğiz.
Lokman Suresi ve İçeriği
Lokman Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve 34 ayetten oluşmaktadır. İsmini, özellikle Lokman (a.s.)’ın oğluna verdiği kıymetli nasihatlerden alır. Bu nasihatler, bireyin karakter gelişimi ve ahlakı üzerine büyük ipuçları sunmaktadır. Lokman (a.s.), oğluna aynı zamanda Allah’ın birliğini, kudretini ve varlıklarını tanıma, iyi bir mümin olma yolunda rehberlik edecektir. Sonuç olarak, bu sure, bireylerin karakterlerini şekillendirirken hayatlarının her alanında önemli bir rehberlik sunar.
Lokman Suresi 18. ayet, “Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü Allah, kibirle kasılan, kendini beğenmiş, çokça övünüp duran hiç kimseyi sevmez.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu ayette, kibir ve gururun ne kadar tehlikeli bir his olduğu vurgulanarak Müslümanların nasıl bir tutum sergilemesi gerektiği ile ilgili önemli noktalar belirtilmektedir.
Kibir ve Alçakgönüllülüğün Tanımı
Kibir, kişinin kendini başkalarından üstün görmesi ve bu üstünlüğüyle öne çıkmaya çalışmasıdır. İnsanın özünde barındırdığı bir hastalık olarak değerlendirilmektedir. İnsan, diğer insanlar üzerinde bir üstünlük tasladığı zaman kendisini topluma kapatmış ve yalnızlaşmış olur. Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Kibirlilik, dastan olmayan bir adamdan kibirlenmekten aldırış etmemektir.” diye buyurmuştur.
Alçakgönüllülük ise tam tersi bir durumdur. Kişinin kendisini başkalarına karşı küçük görmemesi, tevazu içinde hareket etmesi anlamına gelir. Allah’ın yarattığı her varlığın kendi değerinin olduğu ve birçok durumda bizden daha faziletli olabileceklerini unutmamalıyız. Tevazu gösterme, insanı hem manevi olarak besler hem de toplumsal ilişkilerini güçlendirir.
Lokman Suresi 18. Ayetin Anlamı
Lokman (a.s.), oğluna bu ayette toplum içinde nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğini anlatmaktadır. Bir insan, kibirli davranarak toplumdan uzaklaşır; fakat alçakgönüllü bir tavır sergileyerek topluma faydalı bir birey olabilir. Allah, insanların davranışlarının en ince ayrıntısıyla bilendiğini vurgulayarak, bu tutumun hem dünyada hem de ahirette önemli sonuçları olacağına dikkat çeker.
Ayette geçen ve “Kibirlilik, insana huzur vermez; ancak alçakgönüllülük, insanın ruhunu rahatlatır” mesajı, bireylerin nasıl bir yaşam sürmesi gerektiğini özetler. Kendini beğenen bir insan, ruhsal manada huzursuz ve tatminsiz bir yaşam sürer. Aksine, tevazu sahibi olan bir insan, içsel huzur bulur ve çevresiyle uyum içerisinde olur.
Modern Hayatta Kibir ve Alçakgönüllülük
Günümüzde sosyal medya ve modern yaşam tarzları, insanları kişisel başarıları üzerinden tanıma ve başkalarıyla rekabetleşme eğiliminde olmaktadır. Bu da kibirli davranışların artmasına sebebiyet vermektedir. Lokman Suresi 18. ayetinde vurgulanan kibir, modern yaşamda yaygın bir tehlike teşkil etmektedir. Bunun karşısında alçakgönüllülüğe olan ihtiyaç, daha da belirgin hale gelmektedir.
Toplumda karşılaşılan en büyük sorunlardan biri de insanlar arasındaki iletişimsizliktir. Kibir ile hareket eden bireyler, başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kuramazlar. Bu da toplumsal yaşamın kalitesini etkiler. Lokman (a.s.)’ın verdiği nasihatler, bireylerin sadece kendileri için değil, toplum için de önemlidir. Çünkü alçakgönüllü bir davranış, toplumda birlik ve beraberliği artırır.
Kibir ve Alçakgönüllülüğün Sonuçları
Kibirli bir insanın sonuçları, sosyal yaşamda yalnızlık ve başkalarının gözünde olumsuz bir imaj geliştirmenin dışında, ahirette de büyük bir hüsrana yol açacaktır. Allah, kibirli olanların davetini kabul etmeyecektir. Alçakgönüllü olmak ise, insanı hem dünyada hem de ahirette güzel sonuçlara götürür. Toplumda saygı görmek, insanların kalbinde yer edinmek ve Allah katında da hoşnutluk kazanmak, alçakgönüllülüğün getirileridir.
# Yani, alçakgönüllü bir yaşam tarzı benimsemek, bireyi uyanık ve bilinçli bir Müslüman olarak yarattığı gibi, aynı zamanda tüm toplumun huzur içinde yaşamasını sağlar. İslam’ın öğretisi doğrultusunda yaşamak, bireylerin hem dünya hayatında hem de ahirette daha güzel bir varoluş süreci geçirmesi açısından hayati öneme sahiptir.
Sonuç
Lokman Suresi 18. ayet, bizlere kibir ve alçakgönüllülük arasındaki dengeyi gösteren önemli bir öğüttür. Bireylerin, hem dinî hem de toplumsal hayatlarında alçakgönüllü, kibirden uzak bir yaşam sürmeleri gerektiği vurgulanmaktadır. Tevazu içinde ilerlemek, kişi için manevi bir ruhsal huzur kaynağıdır ve toplumsal ilişkileri güçlendirir. Kibir, yalnızca kişinin kendisine değil, çevresindekilere de zarar verir. Bu nedenle, Lokman (a.s.)’ın oğlu için verdiği nasihatler, her dönemde ve her toplumda geçerli olmalıdır. Kendimizi başkalarına üstün görmeden, alçakgönüllü ve tevazu içinde bir yaşam sürmek, hem Rabbimiz katında hem de toplumda saygı görmemizi sağlar. Allah, bu ayetlerin rehberliğinde yaşamayı bizlere nasip etsin.