Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Namaz, Müslümanlar için en önemli ibadetlerdendir. İslam dininin beş şartından biri olan namaz, Allah’a en yakın olma ve ruhsal anlamda huzur bulma yöntemlerinden birisidir. Bu nedenle namaz kılmamanın Allah katında affedilmesi zor olan bir günah olduğu bilinmektedir. Nitekim Kuran-ı Kerim’de yer alan ayetlerde namazın önemi vurgulanmış ve namaz kılmayan kişilerin akıbeti bildirilmiştir.
Bu konuda detaylı bilgi sahibi olmak isteyen kişiler, Kuran’da yer alan namaz kılmayanların hükmü ile ilgili ayetleri araştırmaktadır. Zira bu ayetler, namazın önemini ve hikmetini anlatırken, namazı terk edenlerin de başına geleceklerden bahsetmektedir. Dolayısıyla namaz kılmayanların hükmü konusunda bilgi sahibi olmak, müminlerin daha dikkatli olmalarına yardımcı olacaktır.
Bu konuda detaylı bilgi sahibi olmak isteyen kişiler, Kuran’da yer alan namaz kılmayanların hükmü ile ilgili ayetleri araştırmaktadır. Zira bu ayetler, namazın önemini ve hikmetini anlatırken, namazı terk edenlerin de başına geleceklerden bahsetmektedir. Dolayısıyla namaz kılmayanların hükmü konusunda bilgi sahibi olmak, müminlerin daha dikkatli olmalarına yardımcı olacaktır.
Namaz Kılmayanın Hükmü Ayetler
Namazın önemi Kuran-ı Kerim’de birçok yerde vurgulanmıştır. Özellikle Bakara suresi 43. ayette “Namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin” buyrularak müminlerin namaz ve zekat konusundaki sorumlulukları hatırlatılmıştır. Namaz kılmanın önemi üzerinde durulurken namaz kılmayanların akıbeti konusunda da açıklamalara yer verilmiştir. Bu konu ile ilgili olarak ilk olarak Bakara suresi 85. ayette şu şekilde buyurulmuştur:
“Sonra siz, yine de kalplerinizdeki kin yüzünden birbirinize düşmanlık etmeye devam ettiniz. İçinizden bir kısmı diğer kısmını yiyor. Artık sırf birbirinize karşı işlediğiniz günahlara karşılık olarak, Allah’ın gazabından kurtulmak için birbirinize karşı tevbe etmez misiniz? Allah, tevbe edenleri bağışlar. Allah, her şeyi bilendir.”
Yani Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimseler için namaz ve zekat Allah’a karşı sorumlulukları arasında yer alır. Bu iki temel ibadetin yerine getirilmesi, Allah’ın rızasına ve merhametine ulaşmanın ilk adımlarından birisidir.
Kuran’da yer alan namaz kılmayanların hükmü ile ilgili ayetlerden bir diğeri de Tecviz suresi 16. ayettir:
“Onlar Rablerinin ayetlerini inkâr ettiler. İşte Biz, onlara yurtlarında nice yıkıcı azaplar tattırdık.”
Bu ayette Allah, kendisine karşı gelen ve inkara saplanan kullarına yurtlarında birçok yıkıcı azap tattıracağını belirtmiştir.
Namaz Kılmamanın Hükmü Hadisler
Namazın önemi hakkında çeşitli hadisler de bulunmaktadır. İmam Ahmed ve İbn Hibban’ın rivayet ettiği bir hadiste Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuştur:
“İki göz cehenneme girmeyecek gözdür: Allah korkusuyla ağlayan göz ve Allah yolunda uyanık kalan göz.”
Yani Allah’ın rızası için uyanık kalıp savaşan veya onu düşünerek ağlayan kullar cehenneme girmeyeceklerdir.
Peygamberimiz (SAV) bir başka hadisinde ise konuyla ilgili olarak şu şekilde buyurmuştur:
“Kim müslüman olup da (namaz) kılarsa kalbinden imanı çıkmadıkça kıldığı her secde için on beş hasene yazar ve her secde de on beş günahını siler ve her secde de derecesini yükseltir.”
Peygamberimiz (SAV) bu hadiste müminlerin kıldığı her secde için on beş hasene yazıldığını bildirmiştir. Yani namaz kılan kişilerin Allah katında daha değerli olmalarının yolu sekde etmelerinden geçmektedir.
Namaz kılmanın önemini anlatan hadislerden biri de Bukhari ve Müslim’in rivayet ettiği şu hadistir:
“Sizden biriniz, farz (namaz)ını kendisiyle arkadaşlıkta bulunduğu bir kişi kılsın.”
Peygamberimiz (SAV), arkadaşlık kurma konusunda dikkat edilmesi gereken hususlardan birisinin de birlikte namaza gitmek olduğunu belirtmiştir.
Kuran’da Namaz Kılmayanların Akıbeti
Kuran-ı Kerim’de yer alan bazı ayetler hem namazın önemini hem de namaz kılmanın insan hayatındaki etkilerini anlatmaktadır. Bu ayetlerde ayrıca namaz kılmayanların akıbetine de değinilmiştir.
Kuran’da yer alan ilk ayetlerden biri olan Alak suresi 9-14. ayetlerde konuyla ilgili şu şekilde buyrulmuştur:
“Hayır! İnsan, azgınlık ettiği zaman, elbisesini örtünür. Rabbin onun yanında değil mi? Ve O, her şeyden haberdar değil mi?”
Bu ayette insanın azgınlık edip çirkinlikler işlemesinin ardından Allah’ın onun yanında olup olmadığını sorgulaması gerektiği vurgulanmıştır.
Peygamberimiz (SAV) bir hadisinde, “namaz dinden bir parçadır” diye buyurarak onun dindeki önemini vurgulamıştır.
Namaz Kılmayanların Akıbetiyle İlgili Ayetler
Kuran-ı Kerim’de yer alan bazı ayetler hem namazın önemini hem de namaz kılmanın insan hayatındaki etkilerini anlatmaktadır. Bu ayetlerde ayrıca namaz kılmayanların akıbetine de değinilmiştir.
Bu konuda bilgi sahibi olmak isteyen kişiler için iki önemli ayeti aşağıda paylaşmak isteriz.
Meryem Suresi 59
Meryem suresi 59. ayette şöyle buyrulmuştur:
“Onlardan sonra öyle bir nesil geldi ki, namazı terk etti ve şehvetlerine uydular. Elbette onlar ileride (cehenneme) girip cezalandırılacaklardır.”
Bu ayette Allah, geçmişte yaşamış olan bir neslin namaza riayet etmediğini ve bu yüzden ileride cezalandıracaklarını bildirmiştir.
Takvir Suresi 15-17
Takvir suresi 15-17. ayetlerde ise konuyla ilgili olarak şu şekilde buyrulmuştur:
“O gün (kıyamet günü) mutlaka Cehennem’e sokulacaklar.”
Takvim Suresi’nin bu üç ayeti de kıyamet gününde herkesin hesabının görüleceğini ve o günün korkunç olduğuna vurgu yapmaktadır.
Namaz Kılmayanların Hükmü Hakkında Bilgi
Kuran-ı Kerim’de yer alan “Namaza devam et” emri, Surah Bakara 238’de geçmektedir. Ancak birçok kişi “Namaz Kılmayanın Hükmü” konusunda detaylı bilgi sahibi olmak istediklerinde sadece tek bir ayete bakarak hüküm vermekte ve bunun yeterli olduğunu düşünmektedir. Oysaki bir konunun en doğru şekilde anlaşılması için o konu hakkında yazılan tüm metinlerin birlikte okunması gerekmektedir.
Bu nedenle biz de Kuran’ın farklı surelerinde yer alan “namaz” kelimelerini burada derledik.
- Bakara suresi 3: “Onlar ki gayba iman ederler, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak ederler.”
- Bakara suresi 43: “Namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin; rükû edenlerle beraber rükû edin.”
- Bakara suresi 177: “Hayır, yüzleriniz doğu ve batıya dönmekle değil, asıl hayırlı iş; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere iman etmek…”
- Bakara suresi 238: “Bütün namazlarını ve orta namazı dosdoğru kılın…”
- Bakara suresi 243: “Allah yolunda savaşıp da öldürülenlere; Allah onları ölmeden önce mutlaka yaşatacaktır…”
- Bakara suresi 277: “Şüphesiz ki iman edenler; (namaza devam edenler), salih ameller işleyenler…”
- Ali İmrân suresi 17: “…Sabredenler, sadıklar, itaat edenler…”
- Ali İmrân suresi 43: “Ey Meryem! Rabbine secde et ve eğilerek rükû edenlerle beraber sen de rükû et.”
- Mâide suresi 55: “Şüphesiz ki dostunuz ancak Allah’tır; O’nun Resulü ve iman edenlerdir; Onlar ki; namazı dosdoğru kılar ve zekatı verenlerdir…”
- Mâide suresi 12: “Allah Musa’ya söz vermişti; O zaman onun kalbine korku salmıştı…”
- Mâide suresi 55: “Müminlerden öyleleri vardır ki; Allah’a verdikleri ahde sadakat gösterdiler…”
- Mâide suresi 97: “Allah size avlanmayı ve onun yemeklerini…haram etmemiştir.”
- Nahl suresi 90: “Şüphesiz ki Allah; adalet, ihsan, akraba dostluğu…emreder…”
- Nahl suresi 97: “Kim iyi bir amel işlerse; ister erkek ister kadın…o mutlu bir hayat yaşar…”
- Ankebut suresi 45: “Kur’an’ı oku; kuşkusuz o sana salat’ı…emreder.”
- Nümâl suresi 11: “Kuşkusuz ki karada ne varsa…Allah’ın katındadır.”
- Kasas suresi 77: “Verdiğin mal ile kendini…helak etme.”
- Lokman suresi 17: “Ey oğlu! Namaza devam et…iyilikleri emret.”
- Lokman suresi 34: “Göklerin…veza’nın anahtarları yalnızca Allah’ın katındadır.”
- Casiye suresi 29: “Bu Kur’an; seni…akıllarını kullanamayanlar için…kalkandır.”
- Cami’a suresi 45: “Gerçekten Rabbin seni sana ait olan yere…yerleştirdikten sonra sana bura’yı gösterdi.”
- Mü’minun suresi 9-11: