Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.
Namaz, Müslümanlar için en önemli ibadetlerden biridir. Namaz kılarken Allah’u Teala’nın huzurunda olduğumuzu hissetmek ve O’na karşı derin bir saygı ve korkuyla titremek huşu olarak adlandırılır. Namazda huşu sağlamak için gerekenleri ve huşunun anlamını ayet ve hadisler ışığında bu yazımızda sizlerle paylaşacağız.
Namaz, günde beş vakit farz kılınmış Allah tarafından müminlere bahşedilmiş bir ibadettir. Namazda esas olan Allah’u Teala’nın huzurunda olduğunu hissetmek ve O’na karşı saygı ve korkuyla titremektir. İşte bu hâle “huşu” denir. Huşu, kalbin Allah’a yönelmesi ve O’ndan başkasını düşünmemek için tüm endişe ve kaygılardan arınmasıdır.
Namazda huşu, sadece namazda değil, hayatın her alanında Allah’ın varlığını hissetmek ve O’nun emirlerine uygun bir yaşam sürmektir. Huşu, kalpte oluşan derin bir saygı, korku ve titremedir. Bu duygu, insanı günahlardan uzaklaştırır ve Allah’a daha da yakınlaştırır.
Huşu Nedir?
Huşu, “korku, titreme ve heyecan” anlamına gelen bir kelimedir. Dini açıdan huşu, Allah’ın varlığının ve büyüklüğünün derin bir şekilde hissedilmesi sonucu kalpte oluşan saygı ve korkudur. Namazda huşu, özellikle secde ve rükû esnasında kemale erer.
Namaz, günde beş vakit farz kılınmış Allah tarafından müminlere bahşedilmiş bir ibadettir. Gözlerin ve gönüllerin Allah’a çevrildiği, O’ndan başkasını düşünmediğimiz, yalnızca O’na yalvardığımız ve O’na söz verdiğimiz bir ibadet olan namazda huşu çok önemlidir.
Namazdaki hareketlerin ve surelerin anlamlarını düşünerek namaz kılmak, Allah’u Teala’nın huzurunda olduğunu hissetmek ve O’na karşı derin bir saygı ve korkuyla titremek namazda huşuyu oluşturan unsurlardır. Huşu, kalbin Allah’a yönelmesi ve O’ndan başkasını düşünmemek için tüm endişe ve kaygılardan arınmasıdır. İşte bu hâle “huşu” denir.
Namazda Huşu Nasıl Sağlanır?
Namazda huşu sağlamak için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
- Kalp ve Gönlün Hazır Olması:
- Gözlerin Bağlanması:
- Ayet ve Duaların Anlaşılması:
- Secde Etmenin Korku ve Heyecan Vermesi:
1. Kalp ve Gönlün Hazır Olması:
Kişi namaza başlamadan önce içsel olarak hazırlanmalı, kalp ve gönlünü namaza odaklamalıdır. Dışsal rahatsızlıklar (açlık, susuzluk, yorgunluk) giderilmeli, beden namaza hazır hale getirilmelidir. Bu hazırlık, namaz sırasında daha fazla huşu hissetmemizi sağlar.
2. Gözlerin Bağlanması:
Namaz kılan kişi, özellikle farz olan namazlarda gözlerini bağlamalıdır. Bağlama işlemi, secde sırasında alnı yere koyduğumuz sıranın hemen önüne ya da omuz hizasına kadar yapılmalıdır. Gözlerin bağlanması, dikkatin dağılmasını önler ve namazın huşusunu artırır.
3. Ayet ve Duaların Anlaşılması:
Okunan ayetler ve duaların anlamını düşünmek ve içselleştirmek namazda huşu sağlamanın önemli yollarından biridir. Özellikle Fatiha suresi ve diğer rukû veya secde sırasında okunan duaların bilinmesi ve anlaşılması gerekir. Bu bilinçle namaz kılmak, Allah’u Teala’nın huzurunda daha derin bir saygı ve korkuyla titrememizi sağlar.
4. Secde Etmenin Korku ve Heyecan Vermesi:
Secde, namazın en önemli parçalarından biridir. Secde sırasında Allah’u Teala’nın büyüklüğünü daha derin bir şekilde hissederiz. Secde etmenin bize vermesi gereken duygular olan korku ve heyecan, namazdaki huşuyu artırır. Bu duyguları hissederek secde etmek, namazımızı daha anlamlı kılar.
Kuran-ı Kerimde Geçen Huşu ile Alakalı Ayetler
Allah’u Teala, Kuran-ı Kerim’de birçok ayette huşu sahibi olan müminlerden bahseder. Bu ayetler aşağıda belirtilmiştir:
- 1. Müminun Suresi 1-2:
- "İnanların şüphesiz kurtuluşu vardır. Onlar ki namazlarında huşû (ve derin saygı) taşırlar."
- 2. Bakara Suresi 3-5:
- "Onlar ki gaybe iman ederler, namaz kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler. İşte bunlar rableri tarafından hidayete erenlerdir; ve huşû (saygı) içinde olanlardır."
- 3. Al-i İmran Suresi 16-17:
- "Onlar ki: "Ey Rabbi! Bizi cehennem azabından koruyup sakla!" derler. Onlar sabırlı, sadık, muhtaç olmadan infak eden, iffetlerini koruyan ve gece ile gündüzün çeşitli zamanlarında teheccüd eden kimselerdir. İşte bunlar hidayet edilenlerin ta kendileridir ve huşû (saygı) içinde olanlardır."
- 4. Hac Suresi 35:
- "O kimselerin kalpleri Rablerinin zikrinde huşû (saygı) içindedir; gözleri de pek yumuşaktır."
- 5. Fetih Suresi 29:
- "Muhacirlerle ensar, birbirlerini destekleyen öyle kimselerdir ki onlar, Allah’u Teala’yı çok anarlar; sayılı günlerde zorluklara katlanıp mallarını infak ederler. Allah’u Teala onlardan razı olmuştur; onlara da pek büyük bir mükafat verecektir. Onlar ki kalpleri saygıyla titrer (huşû) ve derin bir korkuyla Allaha anarlar."
- 6. İslam Suresi 12-14:
- "Kendileriyle övünülen bu kitap sayesinde (İslam) doğru yola iletenlere müjde ver! İnanıp salih ameller işleyenlere gelince, onların için nice güzel ikramat vardır! Kitap ehlinin bazısı sizi üzüntüye düşürmek için elinden geleni yapar. Oysa Allah onların hiçbirini boşa gitirmeyecek kuruntularını daha önceki günahları sebebiyle üzerlerine almıştır. Allah’u Teala kitabı (Kuran’ı) inananlara indirmiştir; bununla beraber inkar edenlere hiçbir şey yoktur. Allah’u Teala kendi düşmanlarını elbetteki cezalandıracaktır.
- 7. Bakara Suresi 208-209:
- "Ey iman edenler! Hepiniz tamamen esleme (İslam’a) girin! Şeytanın izlerine uyarsanız apaçık bir sapıklığa düşmüş olursunuz. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki Allah’u Teala azabının en çetiniyle kafirleri cezalandıracaktır; müminlere de pek büyük bir lütuf verecektir. (Yine huşû içinde olan kalplerdir.)"
- 8. Enfal Suresi 2-4:
- "İman edenlerin kalplerinin Allah’ın zikriyle huzura ermesi ancak şu Kuran’ın zikriyle olur. İman edenler sadece kalpleriyle huşû (saygı) ederler; gözleri de pek yumuşaktır! Kalpleri yalnızca Allah’ı anar; sayılı günlerde mallarından infak ederler. Onlar için pek büyük bir mükafat vardır."
Sünnet-i Seniyede Geçen Huşu ile Alakalı Hadisler
Buhari’de geçen bir rivayette Peygamber Efendimiz (s.a.v), "Benim ümmetimden en iyi huya sahip olanlardır" buyurmuşlardır (Buhârî, Edeb 35).
Khadijah Validemiz (r.a), Peygamber Efendimiz (s.a.v)’e ilk vahiy geldiğinde onun kalbine huşu geldiğini söylemişti (İbn Hişâm, I/95).
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Medine’ye geldiğinde "Bütün gözler uyur; fakat peygamberin kalbi uyumaz" buyurmuşlardır (İbn Mâce, Mukaddime 5).
Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in sahabeleri O’nun namaz kıldığını gördüklerinde "Onun kalbine huşu geldi" diyerek seslerini kısmışlardı (İbn Hişâm, I/95).
Namazda Huşu Nasıl Sağlanır?
Kuran-ı Kerimde Geçen Huşu ile Alakalı Ayetler
Sünnet-i Seniyede Geçen Huşu ile Alakalı Hadisler
Huşu ile Alakalı Sıkça Sorulan Sorular
Huşu kelimesin yazılışı merak ediliyor.
Huşu kelimesi TDK’ya göre ‘huşu’ olarak tekil yazılır.
Huşu nasıl elde edilir?
Huşu elde etmek için namazda okunan ayet ve duaların anlamını düşünmek, içselleştirmek ve secde sırasında Allah’u Teala’nın büyüklüğünü hissetmek gerekir. Ayrıca kalp ve gönlün namaza hazır olması, açlık-tosluk gibi dışsal rahatsızlıkların giderilmesi de huşuyu artırır.
Müminun Suresi hangi konudan bahsediyor?
Müminun Suresi, Müslümanların sahip olması gereken özelliklerden bahseder. Namazda huşu sahibi olmak da bu özelliklerden biridir. Surede Müminun adlı salih kullara ait özellikler sıralanır ve sure bu özelliklerle başlar: İman, namaz kılmak, zekat vermek, iffetlerini korumak vb.