Nisâ Suresi 34. Ayet: Elmalılı Hamdi Yazır’ın Yorumlarıyla

Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.

Nisâ Suresi 34. Ayetinin Meali

Nisâ Suresi 34. ayet, toplum açısından oldukça önemli bir konuyu ele almaktadır. Elmalılı Hamdi Yazır, bu ayette erkeklerin kadınlar üzerindeki rollerini ve bu ilişkinin sınırlarını vurgulamaktadır. Ayette geçen ifadeler, erkeklerin kadınlar üzerinde ‘kavvam’ yani koruyucu ve yönlendirici bir konuma sahip olduğunu ifade eder.

Elmalılı Hamdi Yazır tercümesine göre ayet meali şu şekildedir: “Erkekler, kadınlar üzerinde hakim dururlar, çünkü bir kere Allah birini diğerinden üstün yaratmış ve bir de erkekler mallarından harcamaktadırlar. Bunun için iyi kadınlar, itaatkardırlar. Allah’ın korumasını emrettiği şeyleri, kocalarının yokluğunda da korurlar.” Bu bağlamda, erkeklerin kadınları koruma ve onlara yön verme sorumluluğu olduğu, kadınların ise bu duruma saygı göstererek itaat etmeleri gerektiği ifade edilmektedir.

Ayetin devamında ise problemli bir durumda ne yapılması gerektiği konusunda bazı öneriler bulunmaktadır. “Serkeşlik etmelerinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince; önce kendilerine nasihat edin, sonra yataklarında yalnız bırakın, yine dinlemezlerse dövün.” Bu ifade, erkeklerin kadınlarına karşı sorumluluklarını belirtirken, aynı zamanda kadının da aile içindeki pozisyonunu ortaya koymaktadır. Ancak burada önemli olan, bu ayrımcılığa götüren bir anlam çıkarılmaması gerektiğidir.

Erkek ve Kadın İlişkileri

Ayet, genel olarak toplumsal dinamikleri ve cinsiyet rollerini belirleyici bir noktaya işaret etmektedir. İslamiyet, erkekler ve kadınlar arasında belirli bir denge ve düzen sağlamayı hedefler. Bu dengenin sağlanması için her iki tarafın da üzerine düşen görevler bulunmaktadır. Elmalılı Hamdi Yazır bu bağlamda, İslam’ın getirdiği bu düzenin amacını, toplumda huzuru sağlamak olarak yorumlamıştır.

Erkeklerin, ailedeki sorumlulukları sadece maddi kaynaklar sağlamaktan ibaret değildir. Aynı zamanda ruhsal, manevi ve eğitimsel bir destek vermeleri de beklenir. Kadınların ise ev içindeki rollerinin ötesinde, toplumsal hayata katılmaları, eğitim almaları ve kendilerini geliştirmeleri teşvik edilmiştir. Böylece, hem erkekler hem de kadınlar arasında bir uyum sağlanması hedeflenmektedir.

Buna paralel olarak, ayet, kadınların kocalarının yokluğundaki tutumlarına da dikkat çekmektedir. “İyi kadınlar, itaatkardırlar.” ifadesi, burada itaati sorgulayan bir durum değil, aile içindeki uyum ve düzeni savunan bir anlayışı belirtmektedir. Kadınlar, bu itaat ile hem kendilerine hem de aile düzenine katkı sağlamaktadırlar.

Manevi Açıdan Yaklaşım

Ahmet Yasin Kılıç olarak, bu ayeti değerlendirirken sadece toplumsal ve cinsiyet kavramları üzerinde durmak değil, manevi bir bakış açısı da geliştirmek gerekmektedir. Her iki tarafın da, Allah’ın emirleri doğrultusunda hareket etmeleri, en önemli koşuldur. “Rabbimiz! Senin yolunda ilerleyenlerin kalplerini birbirine yaklaştır. Bu birliktelik içinde zorluklarla karşılaştıklarında, sabır ve dayanışma ile karşılık vermelerini nasip et.” demek, oldukça önemlidir. Çünkü birlik ve beraberlik, sadece aile içinde değil, toplumda da güvencelerden birisidir.

Manevi açıdan baktığımızda, ayet, insanlara sorumluluk bilinci aşılamakta ve sevgi-tasavvur ilişkisini ön plana çıkarmaktadır. Bu bağlamda wasatiyat, yani merkezde durma ve doğru dengeyi bulma önem taşımaktadır. Hem erkeklerin hem de kadınların, ailelerini korumaya yönelik eylem ve düşünceler geliştirmeleri, hem dinen hem de insani açıdan bir gerekliliktir.

Sonuç olarak, ait olduğumuz toplumlarda ve ailelerde bu ve benzeri ayetlerin ışığında, saygı, sevgi ve anlayışla bir arada yaşamayı öğrenmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, bu tür ayetler dini bir hüküm ve toplumsal bir ders sunması bakımından oldukça değerlidir.

İslam’da Karşılıklı Saygı ve Anlayış

İslam, temelde kardeşlik ve karşılıklı saygı ile yoğrulmuş bir din olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayetteki “itaat” kavramı, kadınlar için bir zorunluluk değil, Allah’a ve kocalarına biçtikleri önemli bir sorumluluk anlayışıdır. Erkeklerin kadınları koruma ve destekleme görevini yerine getirirken, kadınların da aile içindeki rolleri, itaat anlayışıyla desteklenmelidir.

Erkeklerin ve kadınların birbirlerine karşı olan sorumlulukları ve hakları, İslam’da sıkça işlenen bir konudur. Kur’an, aile yapısının güzelliği ve bu yapı içindeki bireylerin rollerinin ciddiyetine vurgu yapmaktadır. Buradan hareketle, bireylerin birbirine karşı hoşgörülü ve anlayışlı bir tutum sergilemeleri, karşılıklı sevgiyi gözetmeleri elzemdir.

Her birey, kendi sorumluluklarını yerine getirirken bilmelidir ki, İslam ahlakı doğrultusunda yapılan her eylem, Allah katında kabul görecektir. “Rabbim! Bizi ailemizde ve çevremizde sevgi ve saygı ile muamele eden, doğru ve adaletli kişilerle bir araya getir!” diyerek, dualarımızda bu hususa yönelik niyetlerimizi açıkça ifade etmeliyiz.

Sonuç

Nisâ Suresi 34. ayet, cinsiyet rolleri ve aile içindeki sorumlulukları belirlerken, aynı zamanda manevi bir bakış açısıyla da değerlendirilmelidir. Elmalılı Hamdi Yazır’ın yorumları, bu ayetin özünü anlamamızda bizlere önemli bir ışık tutmaktadır. Hem erkekler hem de kadınlar için, huzurlu bir aile ve toplum oluşturmak adına sorumluluk almanın gerekliliği ön plana çıkıyor.

Bu ayeti anlamak, sadece cinsiyet eşitliği veya üstünlük değil, ortak bir yaşama ve birbirine destek olma anlayışına yöneliktir. Sonuç itibariyle, evlilikleri ve aileleri daha sağlıklı kılan bir anlayış ile, her bireyin İslam’ın özüdür olan sevgi, saygı ve hoşgörü ile dolu bir hayat sürdürmesi dileğiyle.

Huzurlu aileler, huzurlu toplumlar oluşturur. Bu doğrultuda, yapmamız gereken en önemli şey, birbirimize karşı sevgi ve saygı ile yaklaşarak, âlemlerin Rabbi olan Allah’a yönelmektir. Dua ile ilgili her şey, en mükemmel rehberliğin kendisine dayandığı bir şaheserdir. Bu nedenle, kocalarınıza, eşlerinize ve tüm sevdiklerinize karşı olan tavırlarımızı dikkatle değerlendirmeliyiz.

Scroll to Top