Sâffât Suresi 10. Ayeti: Gökyüzüne Yakınlaşmanın Anlamı

Bu web sitesi yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve dini veya manevi tavsiye niteliği taşımaz. İçeriklerin doğruluğu ve güncelliği için çaba gösterilse de, herhangi bir hata veya eksiklikten kaynaklanabilecek sonuçlardan sorumluluk kabul edilmez. Kendi durumunuza uygun olarak bir uzmana veya güvenilir bir kaynağa danışmanız önerilir.

Sâffât Suresi ve Teması

Sâffât Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 37. suresi olup, Mekke’de nazil olmuştur. Bu sure, 182 ayetten oluşmakta ve ismini ilk ayetinde geçen ‘sâffât’ kelimesinden alır. ‘Sâffât’, Arapça’da sıralama ya da saf tutma anlamına gelir; burada, varlıkların Allah’a boyun eğişini ve düzenli bir şekilde görevlerini yerine getirişlerini simgeler. Sure, İslam’ın temel inanç esaslarını vurgularken, özellikle Allah’ın birliğine, ahiretin gerçekliğine, peygamberlerin davalarına ve onlara olan destekleyici ilahi güçlere dikkat çeker.

Sûre, ilahi mesajın yeryüzündeki insanlara ulaşması için tarih boyunca gerçekleştirilen peygamberlik misyonuna dair önemli detaylar sunmaktadır. Bu surede, geçmişteki peygamberlerin yaşadığı zorluklar ve Allah’a karşı gösterdikleri sabır anlatılır. Bu bağlamda, insanların manevi huzur bulabilmesi ve Allah’a daha yakın bir ilişki kurabilmesi için bu ayetlerin derin anlamlarını kavraması önemlidir.

Sâffât Suresi 10. Ayeti: Anlamı ve Tefsiri

Sâffât Suresi’nin 10. ayeti şu şekildedir: “İllâ men ḣatife-lḥatfete feetbe’ahu şihâbun śâkib(un)”. Türkçe meali ise: “Ancak kulak hırsızlığıyla meleklerin konuşmalarından bir şey kapan olursa, onu da derhal yakıcı ve delip geçici bir ışın kovalayıp yok eder.” Bu ayet, gökyüzündeki güzel düzenin korunmasını ve şeytanların bu düzene nasıl müdahale etmeye çalıştıklarını anlatır.

Ayette geçen

Scroll to Top